Kadınlar ve erkekler...

Sizlere kendime ait blog sitemde keyif alarak, araştırarak, çevremdekilere sorarak yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu sorunun çıkış noktası Metin Arolat’tır. Twitter’da ortaya attığı konulardan sadece biriydi ve ben de ona verilen cevaplardan yola çıkarak kendimce cevaplar aradım. Bakın benim çevremden neler çıktı: 

1.Kadınların erkeklerde, erkeklerin kadınlarda en nefret ettiği şey ne? 

Erkekler hakkında sadece varsayımlarda bulunabilirim ama kadınların erkeklerde nefret ettiği bir sürü şey bulabilirim :)

Mesela benim erkeklerde en nefret ettiğim şey çaresizlik, güçsüzlüktür. Bunu geçenlerde ev arkadaşım ile de konuşmuştuk. Çaresiz, güçsüz bir erkeğe tahammül edemez bir kadın. Erkek dediğin kuvvetli olmalı... Sonra ben aşırı ilgili ya da ilgisiz bir erkekten de nefret ederim. Kimisi ilgiden boğar, kimisi ilgisizlikten kadını hasta eder. Sonra bir de dağınıklıkları vardır. Erkeğin salonun ortasında duran ya da koltuk minderlerinin arasına sıkışmış çoraplarını bulmak en nefret edilen huylarından biridir. Bir arkadaşımın erkekte en nefret ettiği şeyin yemeğini onunla paylaşmaması olduğunu söyledi, mutlaka bir çatalla ona da tattırması gerekiyormuş. Bence çok haklı, erkekler özlerinde bencil oldukları için haldur huldur iki lokmada yerler yemeklerini, bu da çok sinir bozucu olur. Ardından ekledi, bir erkeğin içip içip sarhoş olması onun tahammül edemeyeceği birşeymiş. Yanlarında bir bayan varken dikkat ederler herhalde! Kendimle devam etmem gerekirse, ağzını şapırdatan ve çayı suyu höpürdeterek içen erkekten de nefret ederim. Kadınlar için denir ya oturmayı kalkmayı bilecek diye, aynı şey erkek için de geçerli... Bacaklarını yaya yaya oturan erkek de tahammül sınırlarını zorlar.

Ofisteki hemen hemen bütün kadınların fikrini aldım bu konuda, iş yerinde keyfi ama zevkli bir iş yapıyorum, ne hoş! :) Bir arkadaşım da dedi ki "erkekte en nefret ettiğim şey kararsızlıktır." Evet, bir erkek ne istediğini bilmeli, bir fikri mutlaka olmalı. Herşeyi kadına sormamalı, kadına bırakmamalı. Hijyeni de ekledi; bir erkek temiz olmalı, "herşeyden önce ağız temizliği benim için çok önemli" dedi. Bir de hemen her kadının muzdarip olduğu konuyu hatırlattı bana: cep telefonu! "Müsait olmayabilir o yüzden telefonu açmamasına birşey demiyorum ama geri dönmediği zaman çıldırırım" dedi. Haklı! Başka bir arkadaşım da bir erkeğin lafı eveleyip gevelemesinden, kıvırmasından nefret ettiğini söyledi. "Adamakıllı bir açıklama yapsın bana, dedi ve korumacı olması gerektiğini de ekledi. "Biri bana birşey söylediğinde beni savunmalı, sessiz kalmamalı" dedi. Çocukluk arkadaşım konuya başka bir boyuttan yaklaştı ve ne istemediğini o kadar iyi biliyor ki bir hışımda saydı: eziklik, laubalilik, sürekli kendini övmesi ve farklı göstermeye çalışması! :) Ezikliğe en başta değinmiştim zaten. Bir erkeğin laubali olması, cıvık cıvık konuşması - davranması kadar sinir bozucu birşey daha olabilir mi? Sürekli kendini öven bir erkek! Karşısında içim bayılır, bir yerden sonra mümkün değil dinlemem, "he" bile deyip geçmem! :) Olduğundan farklı göstermesi de arkadaşım gibi benim için başlı başına bir sorun! Olduğundan karakterli göstermesi ona ne kazandırır anlamayız da er geç görürüz gerçekleri... Bal gibi kafasına takıp da takmazları oynaması, deli gibi kıskanıp da kıskanmıyorum ayakları tahammül sınırlarımızı zorlar hep! Bir de öyle bir konu var ki, erkeklerin kız arkadaşlarına kullandıkları "ben bilmemkaç yaşındayım bazı şeyleri aştım, sen de aşmalısın; çocuk değilsin ama benden bazı şeylerin sorumluluğunu almamı bekleme". Sorgusuz teslimiyet istemeleri, bu cümle ve sorumluluk almaktan korkmaları gerçekten nefret edilesi bir durum, bunun sebebi de her zaman söylediğim gibi BENCİL olmaları!

Kadınların erkeklerde en nefret ettiği şeyler daha vardır ama sorduğum insanların cevapları bunlar! Evli kadınların dertli oldukları şey genelde dağınıklık, bekar olanların ise hayallerindeki kocanın sahip olmaması gereken özellikler...

Gelelim erkeklerin kadınlarda en nefret etiği şeylere... Bir arkadaşım, "bir kadında, " dedi, "kaprise, bakımsızlığa, memnuniyetsizliğe, suratsızlığa, ter kokusuna, pasaklılığa hiç gelemem!" Kendimi ele aldım, o böyle sayınca; kapris desen var, memnuniyetsizlik desen var, suratsızlık hat safhada! Pasaklı değilim çok şükür, bakımsızlık keyfime göre, binlerce şükür ter kokum yok! Bir de "kadın dediğin biraz kıskanmalı ama abartmadan, sahiplenmeli, " dedi. Kadının da kıskancı fena olur gerçekten! Ofisten bir arkadaşım da tam tersini söyledi, "aşırı sahiplenme benim hiç gelemediğim şey" dedi. Evet, erkeklerin çoğunda var bu durum. Sıkıntıya, aşırı sahiplenmeye gelemiyorlar. "Kadınların birini (genelde erkeği olur) hayatının merkezi yapma ve erkekten de aynısını beklemesi benim en nefret ettiğim şeydir" diye ekledi. Böyle erkeklerin, kadınların erkek arkadaşlarına maksimum 1 ayda evleneceği adammış gibi davranmaları da sevmediği birşeydir diye düşünüyorum. Aynı zamanda kadının ona "annesiymiş" gibi davranması da önemli bir sorun haline gelir. Sürekli etraflarında dolanmalı bir süre sonra sıkar. Kadınların sürekli soru sorması, merak etmesi, yeri geldiğinde masum bir şekilde sorulan "neredesin" sorusu bile onları sinirlendirir! Erkeğin karşısında ağlayan kıza da tahammül edilemez. Diğer arkadaşım da kadınların başkalarının lafıyla yaşamalarına değindi. Çok doğru. Kızkıza yakınmalar, akıl almalar, özel hayatın bütünüyle bir başkasıyla paylaşılması, başkalarının lafına bakarak davranmaları erkeklerin en nefret ettiği, bizimse en sevdiğimiz şeyler arasında! "Fazla naz aşık usandırır" dedi bir de! Naz tatlıdır ama aşırısı sıkar beni, diye ekledi. "İltifat ediyorum sıkılıyor, etmiyorum beni sevmiyorsun diyor", dertlerinden biri de bu arkadaşımın! Evet, biz böyleyiz o yüzden dozunu sen ayarla. Bize "kıskanın ama dozunda" derken iyi, siz de dozunda davranın o zaman! Bir başka erkeğimiz de der ki "bazı kadınlar güzelliklerinin ve kadınlıklarının farkında olup, bunu çok iyi kullanırlar!" Birileri bizimkine kök söktürmüş anlaşılan :) Kadınların dengesiz-tutarsız davranışlarından ve arabada makyaj yapmalarından nefret edermiş. Evet, hoş olmayabilir. :)

Erkeklerin kadınlara olan tahammülsüzlüğünü de özetlersek, kıskançlık, bakımsızlık ve dengesizlik kadınların en nefret edilen yönleri gibi görünüyor.

Aklıma bir şey daha geldi, seviyesizlik! Bunu her iki taraf da yapabiliyor bazen, bir kadın erkeğe ya da erkek kadına "salak, aptal vb" kelimeler kullanmamalı bence. Ne kadar uzun yıllar beraber olunursa olunsun, ne kadar çok şey paylaşılırsa paylaşılsın arada mutlaka mesafe olmalıdır. Kimse kimseye bir diğerinden fazla taviz vermemeli veya karşılıklı özveride bulunmalıdır! Kimse kimseden üstün değildir ve hiç bir davranışın dizginlenemez yanı yoktur bana göre! Kimse kimseyi değiştirmeye çalışmazsa, birbirinin isteklerine saygı duyarsa ortadaki sorunlar görünmeyebilir diye düşünüyorum. Uzman değilim ama benim fikrim bu! :)