- Kategori
- Şiir
Kahpe hayat
Ardında boy veren yaşama inat, bir mezar taşının yalnızlığında üşüyen hayat.
Kahverengi bir sokakta, flu kavşakta
Can çekişirken bir beden, gözü arkada
Bir şimşek çakar, fırtına kopar
Yaşam çiçek açar öbür sokakta
Sırtında örseleyen yaşamın ağır tokadı
Önünde ruhu gibi yaralı ekmek dolabı
İçinde hayata gülen mavi beyaz bulutlar
Umut satar yetmişinde bahtsız bir adam.
Göründükçe çocuklar karşı köşeden
Coşar çocuk ruhu, umut devingen.
Bir pembe sevinç olup dolarsa cüzdan
Akşama elif kızın sütü tamamdır, tamam!
Bir başka zamanda bir deli rüzgar
Tufan olur koca bir şehri yutar
Çatlar ar damarları ihanete bir deli aşkın
Bir yürek doyunurken, bir yürek susar.
Dünya mı yalan?
Düşler mi? ... diye düşünürüm.
Sevda mı yalan?
Aşklar mı? ... diye düşünürüm.
Bir çığlık nerede başlar,
Bir feryat nerede susar?
Kabuk bağlar mı,
Ne zaman bağlar?
İkide bir kaşınırken...
İçi irin dolu yaralar...
Yanıt vermez, veremez serseri ruhum, yalpalar durur.
Rakımı yüksek bir geminin, alçak güvertesinde...
Nanik yapar, dil çıkarır, güler halime.
Aklı bir karış havada, haylaz bir maymun!
Ne gidebilir, ne kalabilir, ne de yaşar.
Bir yanı hayata dönük, bir yanı aksar.
Hayatın kahpe akan derin suyunda...
Ne yaralar kabuk bağlar,
Ne de can susar!
A. Sarıkaya