- Kategori
- Felsefe
Kalbe yolculuk

BİLİNMELİDİR Kİ KALBE GİDEN YOLCULUKTA, KOŞULSUZCA TESLİMİYET GEREKİR
Yaşam yolculuğunda, yola devam ederken, sevinçler ve gülümsemeler olduğu gibi, gözyaşları ve kederler de vardır. Hayat, bir imtihan sahnesidir. Yaşanan ne varsa, yaşaması gerektiğindendir. Hüküm ve hikmetin tek sahibi olan Yaradan, dünya hayatında, insanların önüne koyduğu engellerle, derinlerdeki kendileriyle, yüzleşmelerine olanak tanır.
Kimi zaman darlıkla, kimi zaman bollukla, kimi zaman hastalıkla, kimi zaman sağlıkla gark olmak, kişinin dünya hayatındaki tekamülünü sağlar. Yaşamsal döngüde, çeşitli imtihanlardan geçmekte olan insan odağı, tepine tepine bağırarak ‘’Bunlar neden benim başıma geldi ?’’ diye hayıflanmakla bir şey elde edemez. Bu sıkıntılardan kaçmak, onları defetmeye çalışmak boşunadır. Her ne olmaktaysa İlahi takdirdir. Ve yolculukta engeller, çamurlar, ecel gelene kadar devam edecektir. Doğrusu, kadere rıza göstermek ve yaşanılanlar karşısında, samimiyetle Hakk ‘a sığınmaktır. Bu, kalbe giden bir yolculuktur. Bu, kabule geçmek, tevekkül etmektir.
Acılar sebebi ile gözyaşları olur. Çok ağlayan unutmamalıdır ki cam su ile temizlenir. Gönül kiri de gözyaşıyla arınır. Öyleyse elem de, keder de gönlün arınmasına vesiledir. Oysa ki biz hiç ağlamak istemeyiz. Nefsimiz, hep neşelenmek ister.
Tüm bu belalar, sıkıntılar karşısında sabırla, tevekkülle Allah’a sığınan kul, içindeki güzelliği açığa çıkarır. Hakk’a teslimiyetin o yumuşacık, tertemiz, mis kokulu huzuruyla donanır. Koşulsuzca Allah’a yönelmenin, genişliğinde nefeslenir.
Bilir misiniz ki Allah-ü Teala’nın bütün sevgilileri, İlahi Rahmete, belaların, sıkıntıların içinden geçerek kavuştular ?
Hz.İbrahim, bu rahmeti ateşin içinde,
Hz. Yusuf, kuyunun derinliklerinde,
Hz. Eyüp, hasta yatağında,
Hz. Muhammed, sığındığı mağarada buldu.
Ey iman edenler, siz nerede arıyorsunuz ?
AYPERİ FERDA ORAL
EĞİTİMCİ-SPİRİTÜEL YAŞAM KOÇU