Karamsar bir geleceğin çaresiz beklentisi

Bazen, karamsar bir geleceğin çaresiz beklentisini karşı konulmaz bir yazgı olarak tanımlayabiliyorum.

Teknoloji geliştikçe, yıkım araçlarının gücü artıyor. Bir gün, egemen güçlerin zalim kararlarına tanık olabiliriz. Mantar görünümlü irili ufaklı ateş bombaları art arda tepemize inebilir. Onlar, doğayı yok edebilir ya da azıcık iyimser olabiliyorsak sadece dünyanın görünümünü değiştirebilir.

Ayakta kalan bir avuç insan soyu, yüzyıllar boyunca yeraltı sığınaklarında yaşamak zorunda kalabilir. Yeraltında doğan yeni neslin büyüyen bireyleri, insanların doğa ile iç içe yaşandığını sadece eski zaman öykülerinde duyabilirler; güneşin parıldadığını, denizlerin mavileştiğini, yıldızların göz kırptığını, ayın kendine özgü dört evresiyle insan soyuna anlamlı anlamlı gülümsediğini sadece düşleyebilirler.

Kırılmış, ufalanmış, toz toprak olmuş vadiler, uçsuz bucaksız kurak topraklar ve bu ortamda canlı kalmaya çalışan organizmalar. Onlar, radyasyonun etkisiyle mutasyon geçirebilirler, şekil değiştirebilirler; farklı uzuvları çıkabilir, dönüşüm geçirip tanınmaz yaratıklar haline gelebilirler.

Ancak yüzyıllar sonra; insan soyu, yeraltı sığınaklarından yeryüzüne çıkabilir; onlar, çehresi değişmiş, yaşamaya isteksiz doğada, yeniden var olma mücadelesine başlayabilirler. Kafalarını kaldırdıklarında, yıkık dökük şehirleri, bir zamanlar üstünden geçtikleri çökmüş otoyolları, yolculuk yaptıkları devrilmiş trenleri, yanmış otomobilleri görebilirler. Akşam serinliğinde batmaya yüz tutmuş güneşin o gölgeli ışıltısında, devasa gökdelenlerin, uzun mu uzun asma köprülerin, "paramparça olmuş" siluetlerini izleyebilirler.

Her türlü acımasızlığın yaşandığı, bireylerin tamamen önemsiz hale geldiği bir kaosun içinde olunabilir. Yiyecek, içecek ve barınma sorunları, tersine bir geri dönüşü tetikleyebilir, herkes birbirine sorgusuzca şiddet uygulayabilir.

Üzgünüm, gelecekte neler yaşayacağımızı bilemeyiz. İnsan soyu, beslendiği doğaya ve kendisi dahil tüm canlılara zarar verebilecek çılgınlıktadır.