- Kategori
- Öykü
Kararsız bir kadın

Sabah olmuş, gün ağarmıştı. Güneş ışıkları etrafı aydınlatıyor, baharın güzellikleri kendini hissettiriyordu. Bu sabah ayrı bir bahar havası yeni günü ve yeni umutları müjdeliyordu.
Kadın güne uyanmış, güzellikleri hissedemeyecek kadar başı ağrıyordu. Düşündüklerinin ağırlığı beynini zorluyor, kararsızlık hücrelerini kemiriyordu. Her şeye ve herkese rağmen yaşama isteği onu ayakta tutuyordu.
Öyle çok büyük acılar falan çekmemişti. Zorluklar yaşamamıştı ama yaşadıkları onu bir yol ayırımına getirmişti. Aynı hayatı yaşamaya devam etmek istemiyordu. Bir şeylerin değişmesi gerektiğini ve böyle bir hayata devam edemeyeceğini hissediyordu. Yeni güne, yeni bir bahara ihtiyacı vardı biliyordu. Bilmesine biliyordu da geçmişin bağları ve geleceğin korkusu, şu anda olduğu yerde kalmasını emrediyordu.
Kararsız olmak yormuştu yormasına da, buna rağmen geçirilen zamanın da gerekli olduğunu biliyordu. Bu dönemde kendine göre bazı faydaları olmuştu. Daha fazla düşünmüş, ayrıntıları tek tek aklından geçirmişti. Kabullenmek ve yeni hayatı hayal etmek için vakte ihtiyacı vardı. Ayrıca karşısındaki kişiye durumu anlatmış, anlaması ve kabullenmesi için zaman tanımıştı.
Uzun süredir devam eden bu kararsız dönemin artık sonuna yaklaştığını hissediyordu. Aslında o da için için kararının ne olduğunu biliyordu. Biliyordu da kendine bile itiraf etmesi, kabullenmesi için bu kadar zaman almıştı.
Dile kolay o kadar uzun süredir devam eden birliktelik artık son buluyordu. Birliktelikleri bitse bile onlar hiçbir zaman ayrılamazlardı. Geçmişin, yaşanmışlığın meyveleri onları birbirlerine bağlıyordu. Aşkları bitse bile, bir zamanlar burada bir aşk yaşandığı her zaman hatırlanacaktı.