- Kategori
- Gündelik Yaşam
KARINCA VE SEN
internetten alıntıdır
Önce turuncu bir tepsi gibiydi AY ufukta
Sonra sonra beyazladı gökyüzünde
AYnı ben gibi…
Gençliğimde turuncu görünüyordum
Ufukta hislerimle
Şimdi beyazlamış saçlarım, yüreğimle birlikte.
Domuz avındaki karşılaşma gibi
Avcı mı korkar domuzdan,
Yoksa domuz mu aniden gördüğü avcıdan?
Hayat ve insan,
Hayat mı alt eder insanı,
Yoksa insan mı, hep yeniden kalkan ayaklarıyla hayatı?
Gece günün içinde kaybolur
Gün gecenin içinde.
Ki sadece görüntü kaybolur
Kimse kıpırdamaz yerinden aslında
Ölümle yaşam gibi
Gider sanırız sevdiklerimiz, gitmezler
Doğar sanırız bebeklerimiz, gelmezler
Doğumla başlar ölüme varışlar.
Bazen acının dibi bazen de
Gülmenin sınırı kalkar
Sen yaşarsın sadece.
Sen mi zamanı,
Zaman mı seni oynatır parmağında?
Parmaklarına bakarsın,
Uzun ve dar geçitler gibi…
Ellerinde kalın mor damarlar görünür
Tüm anıların akar yavaşça damarlarından
Sen öylece seyredersin,
Acıların da soğumuştur, sevinçlerin de
Göz kapakların ağır ve hantal
Ne uyumaya ne uyanmaya hevesi var
Ayakların hanidir demir döküm ağırlığında
Bir ses duyarsın, belki bir iki cümle
Bazen gözlerini temelli kapatır
Bazen de ayakların hafifler, yüreğinle birlikte,
Yüreğindedir sır, hiç uzaklarda arama
Mesafeler yorar seni en çok
Bir de…
Her şey birbirinin içindeki halkada
Ne bir eksik ne bir fazla
Karınca ve sen aynı ağırlıktasınız
Hayatın gözlerindeki tartıda