Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Kars'a giderim Kars'a

Kars'a giderim Kars'a
 

canım oğlumla Kars'ta


Trenler

Trenler geçer kapımın önünden
Kars'a, Denizli'ye giden.
Ümit taşır, özlem taşır,
İstasyonda inip binen.
Gözde kalır sallanan eller
Trende bir dolu bavul,
Bavullarda hapsolmuş sevgiler.
Trenler hasret acısı,
Trenler insan kavuşturucusu
Kimi sılaya götüren
Kimi ayrılığı bitiren.
Trenler asker götürür,
Trenler terhis getirir.
Trenler geçer kapımın önünden,
Sensiz bana, bensiz sana gelip giden...

Küçük oğlum geliyor gurbetten. Benim can dostum Begüm, tam o günlerde telefon etti. ''Kars'lı, Kars aşığı gazeteci dost, Neşe Dostel bir gezi hazırladı biz gidiyoruz hadi sizde gelin ''dedi. Oğlum, tren, dostlar, daha ne istenirki..

Sabah trene binerken kalbim keyifle çarpıyor. Çocukluğumun kara treni, kırmızı beyaz... Sabırlı, çilekeş herşeyi kucaklayan upuzun bir sığınak sanki.

Bu gezide anladım ben araçlardan trenim.

Doğu Ekspresin'de bir yataklı vagon var, konpartımanlar iki kişilik. İki yatağı, lavabosu, minik bir buzdolabı var. Fiatı 78 tl. Biz tek kişi kaldık, çok rahat ettik. Restoranı ferah, yemekleri çok güzel. Personel sevecen ve güleryüzlü. Dinlenerek ve sohbetle geçen iki günü anlamadık bile.

Trenin kocaman pencereleri, durmadan değişen manzara, doyumsuz görsellik, bana 36 saat boyunca bir belgeselin içinde yaşıyorum hissini yarattı..

Çocukluğumdan ve gençliğimden aklımda kalan ve hep bozkır olarak hatırladığım Anadolu'm sanki daha yeşil, güzel ve hayran olunası... Eskişehir, Ankara, Kayseri, Sivas, Erzurum... Yeşil ovalar, kimi öksüz kimi bakımlı köyler, kasabalar, şekilleri, renkleri durmadan değişen dağlar.. Bazı yerlerde telgraf telleri üstüne kuşlar konan... Tarlalarda çalışan emektar kadınlarım, koşan çocuklar... Anadolu'm...

Kars 80000 nüfuslu ufak bir şehir. Sevgili Neşe D.S.İ de yer ayırtmış. Zaten bütün seyahat boyunca gösterdiği yakınlık, alaka ve dostluk teşekkür ötesi.

Biz oradayken Başbakan geleceği için korumalarıda oradaydı. Oğlum Murat, İtalyan arkadaşı Omar, sevgili Begüm, Şerife.. Ertesi gün İlgün, Begüm'ün tatlı kızı Enif, Şebnem Dönmez'de gelince kadro tamamlandı.

Kars tarihi bir şehir ve antik zenginliği çok fazla. Kırk yıl Rusya'nın egemenliğinde kalmış. Caddeler geniş ve çoğu bakımsız Rus yapımı binalar var. Türk Musikisi Konservatuarı 'da bu binalardan birinde. Böyle bir eğitim yuvasının orada olması bizi ayrıca mutlu etti. Keza 12 bin öğrencisi olan Kars Üniversite'si de öyle.Genç rektörünü ve yine öğretim görevlisi eşini tanımak gurur verdi bize..

Kars Kale'si görkemli ve bütün şehri kucaklıyor. 1152 de yapılmış. Eteklerinde bir çok tarihi hamam ve külliye var. Kars'a gidince Ani Harabeleri'ni görmeden olur mu? Kars'a 42 kilometre uzaklıktaki bu tarih hazinesi, bir çok uygarlığı barındırmış zamanında. Urartu'lar tarafından kurulan şehir, tarih boyunca istilalar ve depremlerle çok zarar görmüş. Yinede kiliseleri, surları tarihi yansıtan güzelliğiyle büyülüyor insanı. Ermenistan'la sınır ve arada yalnızca nehir var.

Doğu beyazıt, a giderken, hala içinde yaşanan mezralar ve kışın yakmak için serilen tezekler gördük. Ağrı Dağı ihtişamlı ve karlı zirvesiyle çok güzeldi. İshak Paşa Sarayı büyüledi hepimizi. 1119 da başlayan yapımı yüz yıl sürmüş, ve Doğu Beyazıt' seyrediyor asırlardır. Tadilatta olmasına rağmen işlemeleri, zarif mimarisiyle gerçek bir hazine.

Bir gecede düğüne gittik. Doğunun o eşşiz müziği ve kadınıyla erkeğiyle yaptıkları yöresel oyunlar mestetti bizi.

Güzel sıcacık insanları, yöresel yemekleri tarihiyle Kars.. Atalarımın 93 harbinde terketmek zorunda kaldığı güzel toprağım, seni yaşamak en güzel ödüllerden biri benim için. Ülkemde güneşin ilk doğduğu yer. İkinci yazımda anlatacağım güneş bakışlı çocuklar, fedakar gencecik öğretmenleri, aslında yakın ama uzak bırakılmış yurdumun can parçası.. Üç gün boyunca bizi sevgiyle gezdiren şöförümüz Erhan. Sevgili çocukları, eşi. Bizi trene bindirirken güzel, yeşil gözlerinden akan yaşları kalbimizde getirdik inanın.

Nasıl ki bir insanın kalbine dokunmadan onu tanımazsak, aslında yurdumuzuda görmeden onun kalbine dokunmadan anlayamayız. Hani ölmeden yapılacaklar listeleri çıkarılır ya... Yurdumun her yöresini görebilmekte bu listeye konmalı bence.. Çok sevgili dostlarıma bana bu imkanı sundukları için, minnet doluyum.
Uzun zaman internete giremediğim için ihmallerim oldu beni bağışlayın lütfen.
Sevgimle

 
Toplam blog
: 181
: 613
Kayıt tarihi
: 15.01.08
 
 

Öğretmen olan anne ve babam. Ankara'da geçen cocukluk ve gençlik yıllarım. Evimize sık,sık gelen bab..