Karşı kıyılar

Karşı kıyılar vardır.

Küf içinde kalmıştır.

Karşı kıyılar kurtludur.

Gidilmemelidir, gidilmesi engellenmeli, gerekli tüm engeller konmalıdır.

Karşılaştırmalar yapılır, uzayda, mahallede, pazarda, insanda, nebatta, böcekte ve organlarda…

O gezegen değildir, niye köpeğin ismi onun için…

Bizim mahallenin çocuğu, çok süt vermiştir, altını değiştirirken hatta elleri pislenmiştir.

Bu patlıcan iki lira öbürü bir lira niye?

Onlar kardeş ama birini boş ver, öbürü dolu…

Nebat da Hoca Nasrettin örnek; cevizle kabak karşılaştırması…

Bu örümceğin ağı örmüş, öteki ki de ağlı. Bu ilaç daha etkili kökünü keser böceklerin…

Organ…

Kimi yatlıdır, kiminde sal yoktur, belediyece hizmete konan deniz otobüsleri vardır. Birisi kullanılır…

Rant diye kullanılsa da köprüler vardır.

Uçarak da gidilir, bunun için tayyare ya da paraşüt de kullanılır.

Olmadı yüzülür, bilmeyen can simidi takar gider.

Bir şekilde geçiş kullanıla bilir.

Ben karşıyım, karşıya gitmem, sevmem…

Bak o zaman gitmezsen.

Belki ufuk kararır ama karanlık ufuk da aydınlık için ışık yakar sende…

Hadi bırak bora inadını da bir bak karşı kıyıya…

Al çekinme dürbün var.

Kapatın tüm görüntüyü, kapatamıyorsanız kötüleyin, öteleyin…

Bu kıyıyı anlatın.

Peki, çocuklar sorarsa?

Öcü deyin, öcü deyin, öcü deyin!