Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '16

 
Kategori
Eğitim
 

Katillerin arasında yaşıyoruz

Katillerin arasında yaşıyoruz
 

Kartopu oynarken öldürülen Nuh Köklü


Geçtiğimiz günlerden bir medya haberi: Boşanmak isteyen karısını ve ailesinden 5 kişiyi, kendi öz amcasını ve ailesinden 4 kişiyi ceman 9 kişiyi av tüfeği ile öldürdü. Katil kayıplara karıştı. Geçen yıl olan bir başkası: Gazeteci Nuh Köklü kartopu oynarken kartopunun bir dükkanın vitrinine çarpması sonucu dükkan sahibi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Katil zanlısı mahkemedeki savunmasında o anı hatırlamadığını,  bıçağı kendisinin saplamadığını maktulün ayağının kayarak üstüne düştüğünü iddia etti (hatırlamıyorsa bıçağın üstüne düştüğünü nasıl hatırlıyor?). Amaç indirimlerden yararlanmak. Zaten idam cezası yok. O bakımdan iyi de, hapiste ne kadar az kalırsa o kadar iyi olacak. Hedefte adam öldürüp birkaç yılda yırtmak var. Kadın cinayetlerindeki artış da aynı sebeple olabilir, ceza yok veya çok hafif. Gazeteler ve tv haberleri bu tür haberlerle dolup taşıyor. Daha uzatmak mümkün ama gerek yok. Herkes her şeyi biliyor. Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki bir insan bir anda parlayıp elindeki bıçağı tanıdığı/tanımadığı birine saplayabiliyor veya tetiğe asılabiliyor.

Bu insanlar aramızda dolaşıyor.

Daha kötüsü de var: Canlı bombalar. Adam birileri tarafından göğsüne bomba doldurup kalabalığın arasına salınıyor. Canlı bomba ölüyor ama onu yollayan birileri var ve onlar şu anda serbest. Biz de bu insanlarla yollarda, vapurda, dolmuşta, otobüste karşılaşıyoruz. Bir gün piyango bize de çıkabilir.

Bu, toplum yaşantısına aykırı bir tutumdur. Bir toplum uzun süre bu şekilde ayakta kalamaz. Burada yanlış giden bir şey var ve beni eğitim sistemi ne kadar doğru sorusunu sormaya zorluyor.

Bugünlerde birileri sebebi dine bağlıyor. “Dini eğitimin iyi verilmediğinden, o yüzden böyle olduğundan, halbuki din eğitimi iyi verilse, böyle olayların hiç olmayacağından” söz ediyor. “Bir kadın tecavüze uğradıysa evde oturmalı, kapanmalı, o zaman tecavüz olmaz.” Gibi bir teorileri var. Kabahati Cumhuriyete buluyorlar. Bunun yanlış olduğunu nasıl anlarız? Bakın bakalım, canlı bombalar nereden geliyor, nereden çıkıyor? Kimler boşanmak isteyen veya eski karılarını öldürüyor? Kim kartopu atana bıçak saplıyor? Kimler 12 yaşındaki çocuğa toplu olarak tecavüz ediyor? Soracak olursanız bunların hepsi dinine bağlı mutaassıp insanlardır ve bazı olayları da dine bağlılıkları yüzünden yapmışlardır. Boşuna Cumhuriyeti savunanları suçlamasınlar.

Ama Cumhuriyetin bir suçu varsa vatandaşını iyi eğitememiş olmasıdır. Geçmişle olan sıkı bağların koparılamamış olması eğitimin de iyi bir düzeye gelmesine engel olmuştur. Anımsayalım.

Osmanlı zamanında tipik öğretmen, elinde – yerinden kalkmak zahmetine katlanmamak için- uzun bir sopa olan sürekli öğrencileri döven bir karakterdir. Ben şimdi 60 yaşındayım. Yenileri bilmem ama ben eğitimi öğrenci dövmek olarak anlayan o tip öğretmenlerin bulunduğu bir eğitimden geliyorum. Ezberlemek bu sistem için esastır. Öğrenci hiçbir şey anlamasa dahi bir konuyu ezberlemiş olması sınıfını geçmesi için yeterlidir.

Tanı –bilerek ve isteyerek- yanlış konduğu için sonuçları da daha kötü olacaktır. Amaç var olan biat kültürünü güçlendirmektir. Halbuki biat kültürü nedeniyle insanlar sorgusuz sualsiz canlı bomba olabiliyor. Beyler halklarını sömürmeye devam ediyor. İnsanlar doğru dürüst eğitilmedikleri için aklına estiği zaman cinayet işleyebiliyor, eli hiç titremiyor. Bir de şunu düşünün. İnsanlara, başkalarına saygılı olmayı öğreten bir eğitim sistemi olsaydı, bu kadar kolay cinayet işlenebilir miydi?

Atatürk ise öğretmenlere şöyle demiş:

“Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister.”

Ne yazık ki bugün katillerin arasında yaşıyorsak sebebi bu sözün yerine getirilememiş olmasıdır. 

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/338835/Nuh_Koklu_nun_katili__Ben_vurmadim__bicagin_uzerine_dustu.html 

Şunu da bir düşünün suç ne, ceza ne?

 
Toplam blog
: 153
: 18932
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Antakya 1955 Doğumluyum. O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi 1982 Mezunuyum. O zamandan beri firmalarda m..