Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kelaynaklar

Kelaynaklar
 

Hayran kaldım bu kuşların yaşam biçimlerine.

İnsanlara örnek olsun diye yaratıldıklarını düşünmemek elde değil. İyi ki koruma altındalar. Nesilleri tükenirse çok üzülürüm.

Üç günlük tatili değerlendirmek ve bu yöreyi gezmek amaçlı gelen misafirlerimle, Bilecik, Halfeti ve Urfa yönündeki gezimizin ilk durağı, Birecik'teki kelaynakların barınakları oldu. Girebilir miyiz, görebilecek miyiz? diye çevremize bakınırken; yanımıza bir görevli yaklaşarak yardımcı olabileğini söyledi. İşini severek yaptığı, kuşlar hakkında bilgi verirkenki heyecanından belli oluyordu.

Sayıları son yıllarda birazcık artabilmiş. Tüm Dünyada 400 taneymiş. Bunun 150 tanesi Fas'ta, 200 tanesi Türkiye'de 50 kadarı da Nil Havzasında yaşamaktaymış.

Dururken pek güzel görünmeseler de, uçarken çok zarifler. Hele bir süzülmeleri var; görmek gerek. Yavruyken başlarında ve boyunlarında tüyleri var. Ergenlik çağına girerken dökülüyormüş tüyleri kel oluyorlarmış. Ben yaşam biçimlerine hayran kaldım. Eşlerini titizlikle seçiyorlarmış ergenliğe girdiklerinde. Ömür boyu başka bir eş seçmiyorlarmış. Kuluçka döneminde yumurtaların üzerinde hem dişi, hem de erkek nöbetleşe otururlarmış. Eşlerden biri ölürse; geride kalan eş hayatını tek başına sürdürürmüş. Hatta bazen dayanamayıp, kendini yüksekten hareketsiz bırakarak intihar edenler olurmuş.

Mitolojik dönemden beri bereketin göstergesi olmuşlar. Zeugma mozaiklerini gezerken, kelaynak figürlü bir mozaik dikkatimi çekti. O mozaikte de bir çifttiler.

Tarlalardaki haşerelerle beslendikleri için çok faydalılarmış. Ama tarlalar için faydalı olan bu beslenme şekilleri kendi nesillerinin azalmasına sebep olmuş. Tarım alanlarında zirai ilaçların kullanılması ölümlerine sebep olmuş. Zaten titizlikle eş seçiyorlar ve tek eşli yaşıyorlar, bir de eşleri ölenlerin toplu intiharları da eklenince iyice azalmışlar.

Hikayelerini öğrenince daha bir anlam kazandılar benim için. Birecik'deki üretim çiftliğinde titizlikle izleniyorlar. Göç etmelerini, yaşadıkları dağın üzerine tel örgü çekerek engellemişler. Kendi doğal ortamlarında yaşamaları ve üremeleri için gereken şartları sağlamışlar. Bu yıl göç edebilmeleri için, İki çift kelaynağa çip takarak, tel örgünün dışında bırakmışlar. Çip sayesinde bulundukları yeri takip ediyorlar. Ve merakla 14 Şubat gününü bekliyorlar. İlk çağlardan beri kelaynaklar, hep 14 Şubat günü gelirlermiş Birecik'e. Havada ilk kelaynak görüldüğünde takvime bakmadan bu gün 14 Şubat derlermiş. (Ne ilginç değil mi? 14 Şubat'ın sevgililer günü olması.)


 
Toplam blog
: 16
: 2634
Kayıt tarihi
: 14.07.07
 
 

27 Mayıs 1960' da İnebolu'da dünyaya geldim. İnebolu Yeniyol İlkokulu, İnebolu Ortaokulu (nakil), Ga..