Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '07

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Kendini hatırlatmayı unutma

Kendini hatırlatmayı unutma
 

Masanın öteki tarafında yani işveren kısmında geçirdiğim yıllar boyunca en önemsediğim özellik "Empati" oldu.

Çalışmış olduğum işyerime olumlu katkılarda bulunmak isterken, şirketimin beklentisi kadar iş arayan, iletişim kurduğum adayların da beklentisi kulağıma gelen sessiz ses oldu.

Seçme ve yerleştirme sınavlarındaki kalabalığı aratmayacak kadar çok kişiyle sözlü mülakatlar yaptım. Ama ben size mülakat safhasına gelemeyen iletişim parçalarından bahsedeceğim. Hem iş arayanlar için hem de şirketine eleman arayanlar için yararlı olur düşüncesiyle...

Bir ilanı verdikten sonra, başvuruların birikmesini bekleyecek kadar vaktim olmadı hiç. Hem hızla büyüyen hem de stratejik yanlışlar nedeniyle insan sirkülasyonu yüksek olan bu şirkette, bir ilanı çıktığım andan itibaren borsada hissesinin değerini anbean izleyen yatırımcılar gibi her başvuruyu titizlikle incelerdim.

Her başvuruya cevap vermek için özel bir gayret gösterirdim. Başvurusunun hemen ardından aradığımda şaşırırdı adaylar. Çünkü son aylarını yapmış oldukları iş başvurularına olumlu ya da olumsuz bir cevap almak için bekleyerek geçirmiş olurlardı. Başvurularının daha ilk gününde aranmak kamera şakası gibi gelirdi onlara.

Bazen yoğunluklarımdan, mülakatlarımın hala devam ediyor oluşundan ya da adayın durumunu belirleyemediğimden dolayı her başvuruyu vaktinde cevaplandıramadığım için adaylar tarafından uyarılırdım. Ararlar ve başvurularının durumlarını sorarlardı. Arayanları hem bu kadar bekletmekle işlemiş olduğum hatayı telafi etmek için hem de girişimciliklerini takdir ettiğim için davet ederdim. Programım ne kadar yoğun olsa da, görüşmeciye mutlaka bir tanışma görüşmesine ayırırdım.

Davet ettiğim bu adaylar vaktimi ayırıp tanışma görüşmesine fırsat verdiğime teşekkür ederlerdi. Çünkü ya başvuruları cevapsız kalıyordu adayların ya da daha kötüsü... Mülakat esnasında insan muamelesi görmüyorlardı. Adayların hissettiklerini dinlemek kendilerini tanımam için bir fırsattı ve onların da içlerini ıp rahatlamalarının bir zararı yoktu. Amacım biraz da diğer meslektaşlarımın yerine özür dilemekti, kabul ediyorum.

Bugün masanın empatiye ihtiyacı olan tarafındayım. İş arıyorum. Bugüne kadar görüştüğüm başvuru sahiplerinin bana meslektaşlarımı hatırlatmakta ne kadar haklı olduklarını düşünüyorum.

Mutlaka pek çok başvuru sahibi var ve İşe Alım Uzmanlarının her biriyle görüşecek zamanları yok. Kısa sürede verimli işler yapabilmek için çok çaba sarfediyorlar muhakkak.

Ama görüyorum, şahidim, tanığım. Başvurularıma gerçekten cevap gelmiyor. Bugüne kadar görüştüğüm adaylarımı daha iyi anlıyorum. Daha ileri giderek, onların tanıdıklarını devreye sokmadıkları için işe alınmadıklarına dair söyledikleri herşeye de katılıyorum. Ki laf söyletmezdim, çünkü ben de bugüne kadar kimseyi devreye sokmadan, sadece kendimi ifade ederek iş bulmayı seçtim.

Şimdi ben hatırlatan oluyorum. Arıyorum başvurduğum şirketleri. "Başvuruda bulunmuştum" diyorum. İsmimi soy ismimi, yaşadığım şehri büyük bir cesaretle söylüyorum. Yaptığım başvuru yetmiyor, kendimi ikinci kez ve belki üçüncü kez takdim ediyorum.

Ve biliyor musunuz işe yarıyor. Her zaman olmasa da... İşe alım konusundaki uzmanların gerçekten dürtülmeye ihtiyacı var. Belki yoğunluklarından sıyrılmaya, minik bir es vermeye ve neleri ihmal ettiklerini bir kez daha düşünmeye...

Siz de hatırlatın kendinizi, eğer unutulduğunuzu hissediyorsanız.. Biliyorum önemseniyorsunuz. Ufak bir aksaklıktır, o kadar...

Hem işe birini almayacaklarsa neden ilan versinler ki...

 
Toplam blog
: 68
: 931
Kayıt tarihi
: 30.12.06
 
 

Yazmadan duramaz. Öğrenmeden duramaz. Sevmediği yerde durmaz.   ..