Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Haziran '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Kentlerimiz yozlaşıyor

Kentlerimiz yozlaşıyor
 

Yollar benim...


Eskiden, köyden kente gelen, kent yaşamına uyum sağlar, “farklı” bir insan olurdu.
Köyüne gittiğinde “görgü, çağdaşlık” götürür, “örnek insan” tipi çizerdi. Köyün yeni yetme delikanlıları, genç kızları onu “örnek” alırlardı. “Şeher görmüş adam”a imrenir, onun gibi olma özlemi içinde yanar tutuşurlardı.
Kent, insanın konuşmasını, davranışlarını, giyinişini, yeme içmesini değiştirirdi.
Ama şimdi?
Evet şimdi?
Öyle mi?

Dünya, Türkiye’de tersine döndü.
Artık, köyden gelen, şehrin havasını değiştirmiyor, bozuyor; kendine benzetiyor.
Geleceklerini gerilikte, çağ dışılıkta gören çirkin politikacılar, bunu hazırladılar.
Eserleriyle ne kadar övünseler yeridir.

Bakın şöyle çevrenize.
Ne görüyorsunuz?
Boşverin söylemeyin.
Üstü kalsın!

*****

Kısa yoldan, emek vermeden bir şeyler elde etmenin “beceri”, “hak” sayıldığı bir ülkede, “dünyanın tersine dönmesi” çok normal.
Bakın, yeşil sahalardaki kimi futbolculara...
Gücü bitinlerin ne numaralara başvurduklarını görün.
Beleşçi ya!..
Beleş bir faul, bir fenaltı kazanacak... Rakibine sahte bir sarı ya da kırmızı kart gösterilmesini sağlayacak.
Ve “sahte kâr” elde edecek!
“Sahte kârı” mubah sayacak; ama “sehtakâr”lığı reddedecek.

(Kimi yabancı oyuncular da bu huyumuzu ne çabuk kapıyorlar!
Bizden olmayan, bizim kültürümüze yabancı olan da bizden biri olup çıkıyor!)

****

Köyden gelen gariban, kentin düzenini bozar da, garibanın oyu ile bir yerlere gelen, garibanla aynı kafa yapısındakiler, geri durur mu?
Onlar da, bizi biz yapan değerleri, kıyısından köşesinden bozmaya, yozlaştırmaya başlarlar.
Ülkenin yeraltı, yerüstü kaynaklarını ele geçirmek için savaş veren “yabancı”lara yaslanırlar.

Kentlere çağdaş değerler, çağdaş düşünceler egemen olacağına, çağdışılık egemen oluyor.
Dış görüntümüz değişiyor.
Sokakların görüntüsü değişiyor.
Sokaklar yozlaşıyor.
Kentler kabuk değiştiriyor.

Yabancılar, ekonomik değeri yüksek kurumların, kuruluşların “efendi”si oluyorlar.
Köyden gelip kentlerin çağdaş havasını bozanlar, onların siyasi temsilcileriyle Batı’dan gelenler ele ele, kol kola yürüyorlar.
Yanlarında şakşakçı, besleme bir “Yurttan Sesler Korosu” alkış tutuyor.
Bunların Divan şairlerinden farkı yok; üstelik bunlar daha yüzsüz.
İktidari övmede, muhalefete sövmede sınır tanımıyorlar.
Divan şairlerine, övgü karşılığı altın yağıyordu.
Bunlara, övülenlerden ne yağıyor dersiniz?
KDV’si içinde bir soru!

*****

Batı’dan gelenler de, Mustafa Kemal’in bize kazandırdığı Batılı değerleri çok görmüş olmalılar ki, ülke görüntüsünün, düzenin bozulmasına çanak tutuyorlar. Var güçleriyle bu bozulmayı, yozlaşmayı destekliyorlar.
Ve kentlerimiz elden gidiyor.
Kentlerimiz köyleşiyor.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara