- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kırılmak ya da incinmek

Kelimeler önemlidir... Bu nedenle onları iyi seçmek gerekir... Konuşmadan önce iyi düşünmek gerekir... Konuşmak aklına ve ağzına ne gelirse söylemek değildir çünkü...
Geçen gün bir arkadaşım ile konuşurken beni çok kıran bir cümle çıktı ağzından... Ona kırıldığımı ifade ettiğimde bana aslında aklından geçenlerin, ağzından çıkanlar olmadığını ve onu yanlış anladığımı söyledi... Ama içimdeki kırgınlığı atamadım yine de...
Biri ile bir sorun yaşadığımda her zaman yaptığım gibi kafamın içinden onunla konuyu tartışmaya başladım ve bunu yaparken kırılmak kelimesine takılıp kaldım... Kafamın içinde konuşan Fulya bir kırıldım bir incindim diyordu... İyi ama neye göre seçiyordu ki bu sözcükleri?
Kırılmak kelimesini düşünmeye başladım. Kırılan bir nesneyi mesela... Bacağın ya da kolun kırıldığında kemikler birbirine kaynardı ama kırık geçtikten sonra bile o kaynayan bölge zaman zaman sızlamaz mıydı? Ve sana kendini bir şekilde hissettirmez miydi? O kırılan bölgeye özel bir ihtimam göstermek gerekmez miydi? Ya da kırılan bir bardak... Kırılan bardak yeniden onarılsa bile eski halini alır mıydı? Demek kırılmak, onarılmaz yaralar açan durumlar için söz konusuydu....
Peki ya incinmek? İncinmek daha hafif bir şeydi. İncinen bir bilek bir zaman kendini ince ince sızlayarak hissettirir ve sonra hiç bir şey olmamış, o bilek hiç incinmemiş gibi devam ederdin. Unutulabilen ve olmamış gibi farzedilebilen bir durumdu incinmek...
Ben kendimi kırgın hissetmiştim ve kelimeyi doğru yerde kullanmıştım... Ve kırgınlığım kelimelerin doğru kullanılmamış olmasındandı... Çünkü arkadaşım beyninden geçenleri söze dökememişti... Ve kırgınlığım elimde olmayan bir şeydi...
Kelimeler her zaman önemlidir... Çünkü seni ortaya doğru koyar ve doğru anlatır... Bu nedenle Yunus Emre'nin sözleri asla unutulmamalı...
"Söz ola kese savaşı söz ola kesdire başı
Söz ola ağulu aşı balıla yağ ede bir söz"