Kırım tercihini yaptı

Kırım halkı tercihini Rusya ile birleşme yönünde yaptı. Önce parlamentoda halkın seçtiği milletvekillerinin 81'inden 78'si Ukrayna'dan ayrılma konusunda karar aldı. Nihayet son derece demokratik ve Avrupalı gözlemcilerin şahitliğinde yapılan referandumda ezici bir çoğunluk aynı yönde oy kullandı. Ardından Kırım'ın meşru başbakanı Rusya ile birleşme antlaşmasına imza attı. Her şey şeffaf, demokratik ve yasaldı. Fakat batının istediği ülkeyi bölmeye hevesli idarecileri tüm bunları gayri-meşru ilan etti. Refaranduma katılım %60'ın üzerinde olduğu için geçersizlik sözkonusu olamazdı. Nihayet % 97 oranla halk Kırım'ın istikbalini Rusya ile bütünleştirdi.

Türkiye'de bazıları olup bitenleri Rusya'nın ilhakı olarak yorumluyor. Hala o klasik Rusların sıcak denize inme politikası ezberlerini tekrarlayıp duruyorlar. ABD'nin Türkiye Kürdistan'ını Öcalan ve Ankara'daki iktidar eşliğinde nasıl inşa ettiğini göremeden o eski Turancılardan kalma ahmakça Rus Panislavizm tehlikesini yineleyip duruyorlar.

Türkçüler artık şunu anlamalı. Rusya Panislavizm polikasını 1917'de terk etti. Sovyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir İliç Lenin Rus şovenizmini tarihin karanlık sayfalarına gömülmesi gereken bir ırkçılık olarak değerlendirdi. Sovyet halklarına ve özellikle Ruslara büyük Rus şovenizmine karşı uyanık olma çağrısı yaptı. Ünlü vasiyetnamesinde Sovyetler Birliği'ni bekleyen tehlikeler arasında önceliği şovenist yanılgıya verdi.

Sovyetler Birliği'ni oluşturan cumhuriyetler öncelikle sosyalist hükümetlerinin gönüllü rızasıyla 1922 yılının 30 Aralık'ında bu birliğe katılmayı kabul etmişlerdi.Her bir cumhuriyet anayasal olarak eşit statüde birlik üyesi olmuştu. Sovyet cumhuriyetleri hiçbir konuda birbirinin haklarını ihlal edecek bir ayrıcalığa maruz kalmadı. Rusya ya da Rus halkı ekonomik ve sosyal olarak diğer cumhuriyet ve halklar karşısında üstünlük arz edecek bir ayrıcalığa sahip olmadı. Sovyet insanı ırkına, dinine, etnik kökenine göre değil, eğitim ve bilimde gösterdiği başarıya göre yükselme imkanı yakaladı. Sovyetler Birliği'nin en iyi üniversitelerinde okuyanlar her ulustan hakkıyla gelen başarılı öğrencilerdi. Sovyet idaresini yaşamış Türkler bugün milli ve dini kimliğini yitirmeden varlığını sürdürebiliyorsa bunu Sovyet politikasının onlara tanıdığı kültürel özerkliğe borçlular.

Sovyet cumhuriyetleri bağımsızlığa Rusya karşıtı gösterilerle değil, Rusya'nın onayıyla gitmişlerdi. 1991'de üç Baltık cumhuriyeti ve Gürcistan hariç tüm cumhuriyetlerde halklar  tıpkı bugün Kırım referandumunda olduğu gibi birlik lehine oy kullanmışlardı. Bu referandumu geçersiz ilan eden ise bir Rus olan Yeltsin'di.

Kırım Tatarları'nın sürgünü meselesine gelirsek, bunu II. Dünya Savaşı'nın vahşetinde Nazi postallarını ülkelerinden kovmak yerine onların sahte vaatlerine inanıp yanlış yolu seçen bazı Tatarların biraz da hatalı bir biçimde cezalandırılması olayı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Kırım Tatarları özerk cumhuriyet kurabilme haklarını Moskova'ya borçlular. Eğer ki Sovyet hükümeti Kırım Tatarları'nı asimile etme ya da soykırım ile yok etme amacı gütseydi özerk cumhuriyeti lağveder ve Tatar kimliği üzerinde onu  yok etmeye yönelik bir baskı politikası uygulardı.

Bugün Rusya hiçbir toprak parçasını zorla zaptetme amacı gütmüyor. 2008 yılında Abhazya ve Güney Osetya kendi iradeleriyle ve coşkuyla Gürcistan'dan ayrılıklarını ilan ettiler. Batının kuklası  Gürcülerin toprak bütünlüğü AB ve ABD için değerli görüldü. Ama Rus müttefiki Sırbistan'ın toprakları uluslararası hukuka uygun olarak bölündü. Kırım meselesinde de batı aynı politik hesaplarla karar alıyor; Rusya'nın nüfuzu ABD'nin çıkar alanlarını zedelememeli.

Bugün Ukrayna'nın doğusu Rusya ile birleşmeye hazır. Belarus devlet başkanı Aleksandr Lukaşenko ise Putin'e birleşme konusunda teklif bile götürdü. Rusya yayılma amacı gütseydi bu toprakları kavgasız gürültüsüz topraklarına katardı. Ama tam aksine buna gerek bile duymuyor.

Rusya'nın Panislavizm politikası Çarlık rejimiyle birlikte öldü. Rusya üzerinde barındırdığı onlarca farklı ulusu Sovyet politikasından aldığı mirasla haklarını ihlal etmeyecek bir biçimde idare ediyor.