- Kategori
- Deneme
Kirli Oyun
Varlıkla yokluğun bir farkı kalmıyor aslında. Onca yalan, talan, yüzsüzlük ortasında varlığın farkında etrafında olup bitenlerin. Karanlığa gözlerini kapatamıyorsun. O zifir karanlıkta görüyorsun hainliğin, namertliğin pis sırıtışını. Tüküreceksin yüzlerine ama yüz yok! Pis, kirli bir sırıtış sadece.
Törenlerine törenler katıyorlar, günler icat ediyorlar. Hamamböceği hızında çoğalıyorlar, kara büyücüler!
Kim o Macbeth’in cadısı mı? Yok böylesi yüzlerce yıllık geçmişte bile, bunca entrika yazılmamıştır daha. Oynuyorlar etrafında görüyorsun, tuhaf ayinlerine kattıkları figüranlarla.
Komedi mi şimdi bu? Diyor bir yazar. Yok değil bu başka bir şey!. İğrençliğin çıplak hali. Hainliğin, düzenbazlığın, zorbalığın vücuda gelişi.
Mıh gibi çakıyorsun gövdeni, dişlerini sıkıyorsun. Yoksa bir hamlede yırtacaksın o iğrenç sırıtışları. Birken bin, binken milyonsun alaşağı edivereceksin o tuhaf yaratığı! O bir hortlak aslında başı defalarca ezilmiş kendi lanetinde boğulacak bir hortlak.
O bir hiç aslında onu yaratan sizlersiniz. Zavallı bir hiçi vücuda getirişiniz. İçinizde kök salan yalanları fısıldaması yeterdi. Tohumlarını saçtığı nifakların filiz vermesini bekleyen ölüler ülkesinin hain sakiniydi sadece. Ama hazırmışsınız filiz verdiniz pek çabuk. Kara büyücünün peşinden katıldınız haine. Hey! size söylüyorum. Evet siz ne yapıyorsunuz? Kendinize geliniz. Elinizde testere, düşman başı keser gibi oturduğunuz dalı kesmektesiniz. Dikkat! Pislediğiniz çanaktan beslenmektesiniz.
Sen, karanlığın karşısına mıh çakan insan. Sahnenin gerisini merak etmektesin. Daha ne kadar çirkinleşebilir ki diyorsun. Daha kaç yüzü vardır bu çok başlı canavarın.
Tuhaf kostümlerine yenilerini ekleyip geçiyorlar figüranlar. Etraflarına hırlıyorlar. Dişlerini bileye bileye gösteriyorlar. Sonra toplanıp ayinlerle bir yeri ateşe veriyorlar. Yanık insan eti kokusu, acının son raddesinde çığlıklar saçıldıkça etraflarına salyaları aka aka kendilerinden geçiyorlar. Bunlar neye tapıyorlar?
Çılgına dönüyorsun gördüklerin karşısında. Bu lanet diyorsun kimin eseri? Bir değil, on değil, milyonlardır sahibi.