- Kategori
- Siyaset
Kısır politika

Doğu Anadolu’nun gerçeklerinden biri de yıllardır süre gelen kısır politika. Bölgeye özgü Kürt sorunu dillendirilerek ve bu sorun üzerinden propoganda yapılarak siyasi rant elde ediliyor. Öncelikli sorunun Kürt halkının ekonomik bağımsızlığı olduğu gerçeği unutuluyor. Tabi Kürt halkı kadar tüm ülkenin öncelikli sorunu ekonomi ve ekonomik kalkınma. İşte asıl önemli nokta bu ama maalesef Kürt halkı ve doğu temsilcisi gözüyle baktığımız siyasi partiler, ekonomik kalkınma için projeler üretip kendini pazarlayacağına insanları ürkütmek için ellerinden geleni yapıyor.
"BANA EKMEĞİ BEŞ KURUŞ DAHA UCUZA ALDIRSIN, İSTERSE AFRİKALILAR YÖNETSİN"
Yukarıdaki sözler Türkiye’de yaşayan büyük çoğunluğun sesi. Yıllardır ülke insanını bunaltan ekonomik çıkmaz ve yüksek enflasyon, insanlara bunu dedirtiyor. Tam bu noktada sormak istiyorum: Bu ülkeyi neden Kürtler yönetmesin? Aslında hiçbir engel olmadığını hepimiz iyi biliyoruz. Nitekim geçmişte ve halen günümüzde çeşitli mevkilerde olan bir çok Kürt lider vardır. (isim vermek istemiyorum) Ama günümüzde seçimlere giren ve Kürt halkının siyasi iradesini kullanan partiler kısır politikaları yüzünden barajı bile geçemiyor.
Söz konusu partiler ülke insanlarının tamamını kucaklamak yerine yöresel kalmayı ve belli bir kitleyi hedefliyor. "AMAÇ İKTİDAR DEĞİLDE, TBMM’YE ÜÇ BEŞ ADAM SOKMAK" Hedef bu kadar küçük olunca kaçınılmaz sonuç: Başarısızlık.
Yetmiş milyonluk bir ülkede iktidarı hedef almak kuşkusuz daha kolay ama maalesef söz konusu partiler kendini ülkeye pazarlamayı bilmiyor. Pazarlamak diyorum çünkü asıl eksiklik bu. Pazarlama halkın deyimiyle kapıdan, olmadı bacadan girip ev sahibine ürün satmak değildir. Pazarlama günümüz koşularında kişi, kurum, işletme, parti, grup vs herkesin olmazsa olmazıdır. Kendini kabul ettirmesi, talep yaratması, kısacası kendini satmasıdır. Satışı kısa vadeli düşünmeyip sürekli bir talep yaratmak, yaratabilmek pazarlamanın asıl konusudur. Hedeflediğiniz kitleye değer verip, ne üretiyorsanız (mal, hizmet, fikir ya da her neyse) ona sürekli bir talep yaratmak pazarlamadır.
Siyasi iradenizi kullanarak sözde sizin vekilliğinizi yapacak insanları iyi seçin. Size neler kazandırabilecekleri konusunda tekrar tekrar düşünün. Onların size verdiği değeri iyi ölçün. Yarının Türkiye’sinde halkın ortak sorunu olan ekonomik kalkınmayı sağlayacak bir siyasi parti herkesten sıyrılarak iktidar olacaktır. Kuşkusuz adil olan da budur. Tüm bu gerçekler ışığında ya partinize kendisini geliştirmesi yönünde baskı yapın, ya da sonucuna katlanın.
Günümüz Türkiye’sinde halkın ortak sorunlarını çözmek için proje geliştirmek yerine tüm olanaklarını gereksiz gösteri ve eylemlere harcayan siyasi partiler gene sınıfta kalacaktır. Seçim arifesinde ne yap ne et insanlara yararlı projeler üret ve bunu insanlara sunmak için hiç vakit kaybetme. (sizi temsil eden partilere) Yoksa "Ekmeğim beş kuruş fazla olsun ama beni Kürtler yönetmesin" derler.
Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğunu kuşkusuz kimse inkar edemez. Ama globalleşen dünyada dil, din, ırk gibi temel sorunların kendini çözen ve çözümleyen bir sürece girdiğini hatırlatmak isterim. Sizi sizden daha fazla düşünen global ideolojiler var. Bu sorunları, ülkede iç kaos yaratacak boyutlara getirmeden zamana bırakmak gerekir. Ülkemizde bu konuda herkesin bir yarası olduğunu unutmamak lazım. Durum bu olunca yapılması gereken de problemin 'yılan hikayesi’ne benzememesini sağlamaktır. Aksi halde tüm ülke insanları bundan zarar görecektir.
SONUÇ
· Irk ayrımcılığını reddeden bir oluşum içine girerek ve sorunlara daha genel bakarak hedef koymalıdır siyasi partiler.
· Ciddi projeler yaratarak fark yaratmayan bir parti sınıfta kalmaya mahkumdur.
· Kendini geliştirerek fark yaratan insanlar bu ülkede istedikleri kadar yükselebileceklerdir.