Kişisel Gelişim : Başkalarının yolu

Hayatta bir yol tuttururuz, gideriz. Kimi hiç sormaz, ben nereye gidiyorum, sonunda nereye varacağım? Varacağım yer iyi midir, kötü müdür? Diye. Sadece yol alır. Çünkü onun için gidilecek başka yol yoktur. “İnsanlar için tarik birdir…” Doğru mudur?

Hepimiz bu dünyaya atılmış insanlarız. Bazıları elimizden tutmuş, bizi koyun gibi bir yerlere götürüyorlar. “Bu yol doğru yol,”diyorlar. Doğru yol dedikleri acaba doğru yol mudur? Yoksa bu yoldan başka yollar da var mıdır?

Dünyadaki Dinlere ve onların inananlarına baktığınız zaman şu rakamları görüyoruz :
 1-Hıristiyanlık : 2.14 milyar; 2-İslamiyet : 1.3 milyar; 3-Hinduizm: 781 milyon;
 4-Budizm : 324 milyon; 5-Sihizm : 19 milyon ; 6-Yahudilik : 14 milyon vs.
 Dünyada bugün 6.5 milyar insan olduğuna göre bir çok insan da  daha başka dinlere ve tarikatlara inanıyor demektir. Demek ki  dini anlamda da “Yol” çok ve inananlar da değişik yollardan giderek bir yere varmaya  çalışıyorlar.

Bazen insan hayatta kendini ne kadar yalnız hisseder. Evrenin uçsuz bucaksızlığı; dünyadaki meselelerin karmaşıklığı karşısında insanoğlu bunları açıklayan, yorumlayan insanlara hep ihtiyaç duymuştur. Adeta kendisine “Pir, Hoca, Üstad, Şeyh…”  ne derseniz deyiniz, kendisine bir yol gösteren insanı, büyüğü  aramıştır. Bazıları bulduklarını sanmışlardır.

Birde bakarsınız, başkalarının yolu sizin yolunuz olmuş: ne demek ?

Türklerin şimdiye kadar kaç tane dine veya inanç sistemine girip çıktığını hiç merek ettiniz mi? Bekle Türklerin bütün değil ama, bir bölümü, tarihin bir bölümünde aşağıdaki dinlere girmişler; onların mensubu, inanıcısı olmuşlardır. Hangi dinler Türkler arasında yayılmıştır? Uzmanların saydıklarına göre bu dinler: Totemcilik; Animizm; Şamanizm; Budizm; Zerduştilik; Maniheizm; Musevilik; ve Hristiyanlık…

Biliyorsunuz, aslında Bulgarlar da tarihte Türk kavimi olarak tanınırlar ama bugün Hristiyandırlar. Onlar gibi bir çok dine giren ve hala onun mensubu olan; inanan bir çok Türk kavimi olmuştur.

İnsanlar bir yol tuttururlar ve giderler. Siz bir Hristiyanı kolay kolay yolundan çevireblir misiniz? Bir Budisti Müslüman yapabilir misiniz? Hiç de kolay değil…

Şunu söylemek istiyorum. İnsanların inanç sistemleri çoğu kez pekişir, çelikleşir  ve iman haline gelir. Onları inandıklarından kolay kolay döndüremezsiniz. Herkes gittiği yolun doğru olduğuna; hak yolu olduğuna bütün kalbiyle inanacaktır. Fakat, ender de olsa bazıları zamanın bir bölümünde inançlarını yitirirler ve başka yollara giderler.

Veya bazen de kılıç zoruyla bir başka yolun etkisine girerler.
Türklerin Müslümanlaştırılması 670 tarihine rastlar, bu süreç Übeydüllah Bin Ziyad’ın 24 bin kişilik bir orduyla, Türklerin yaşadığı Seyhun-Ceyhun arasındaki bölgeye yaptığı hücumda; binlerce Türk öldürülür. Bu nehirler günlerce kan akar. Ondan sonra, Türklerin inanç sistemi değiştirilir. İşte Türkler için yeni bir yol başlamıştır. ..

İnsanlar için de öyle : hayatın akışı içinde insanlar; kendi inanç sistemleri; kendi düşünceleri içindeyken bir gün bir kitap okurlar; bir insana rastlarlar ve dünyaları değişir. O zamana kadar okuduklarını, bildiklerini; inandıklarını yeniden sorgulamak durumunda kalırlar.

Hayatın bir bölümünde yol ikiye ayrılır. Bu belki hergün başımıza gelmez ama hayatın karar verme anları vardır. Bir yere kadar gelirsiniz gelirsiniz; ya dış etkiler ya da içinizdeki birikimler sizin düşüncelerinizi ve kararlarınızı yeniden sorgulamanıza yol açar ve bakmışsınız yeni bir yoldasınız. Ondan sonra  daha önce inandıklarınız; düşündükleriniz size çok gülünç gelebilir; çok saçma gelebilir. İşte yeni bir yoldasınız.
Öteki yoldan yürüseydiniz belki de çok daha başka bir insan olacaktınız; bambaşka hayat sürecektiniz. Bakın şimdi neredesiniz? İnsanın şöyle durup geriye bakınca; pişman olduğu günler, kararlar yok mudur? Yoksa çok mudur?

Ey insanoğlu bir yol tutturmuş gidiyorsun. Nereye gittiğini iyi biliyor musun? Biliyorsan haydi sana güle güle… Ama hayatta başka yollarda var; aslında nice yollar var. O yollar acaba nerelere çıkar, hiç merak ettin mi? Etmedin mi? Belki de gözünü kapatıp yürüyorsun, belki ondandır.

Neyse başkasının işine fazla karışmak doğru olmaz, meğer ki insan kendisi uyana ve aymazlıktan kurtula… Ama üzerinde yürüdüğümüz yoldan daha önce milyonlarca insanın geçtiğini gittiğini bir kez daha düşünün. Acaba onlar nereye gittiler. Sen nereye gidiyorsun?
 Git de, nereye gittiğini  gerçekten biliyor musun?
 …………………..
 There must be some other way, to get where we have to go
 There must be some other way, please show me another way
 Once it would have been so easy, to do what we have to do
 There must be some other way, please show me another way(Genesis)