- Kategori
- Sosyoloji
Kitap ve yazma özgürlüğü
Demokrasi farklılaşmış düşüncelerin var olduğu bir toplumda ya da ortamda hayat bulur ve canlılığını sürdürür. Farklılaşmış düşünceler de çeşitli kaynaklardan beslenir. Kültür de aynı şekilde, çeşitli kaynaklardan beslenerek kabuğunu kırar ve değişmez gibi görünen ögelerinden sıyrılır. Böylece evrensel değerlerle bütünleşen kültür, gerçek demokrasi ile özdeşir. Demokrasi ve kültürün bu şekilde gelişmesinin en etkin araçlarından biri de kitaptır.
Kitap, demokrasi ve kültürün yaşam pınarıdır. Cılız bir demokrasi ve beslenme yetersizliği olan bir kültür ile Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşmak bir yana, yakalamak bile mümkün dedğildir. Bu bakımdan bu pınarın önüne set çekip, demokrasi ve kültürün "abı-hayat" niteliğindeki suyunu toplumdan esirgememek gerekir.
Okuma özgürlüğü kadar, yazarların da yazma özgürlüğüne sahip olduklarını kabul edilmeli ve buna saygı duyulmalıdır. Düşünceleri düşüncelerimize, doğruları doğrularımıza uymuyor diye yazarı kınamak, kitabının yayımını ve okunmasını yasaklamak; o kitaptan başkasının yararlanmasını önlemek, hem kitaba hem yazara ve hem de okuyucuya yapılan büyük bir saygısızlıktır. Bu tavır, aynı zamanda, yüzyılımıza damgasını vuran "bilgi çağı"nın en büyük ayıbıdır.
Okumanın ve yazmanın özgürlüğüne inanıyorsak, okuyarak yaşamak ve okuyarak gelişmek istiyorsak, düşünceleri ne olursa olsun tüm yazarlara, içeriği ne olursa olsun tüm kitaplara saygı duymalıyız. Bu, demokrasinin ve çağdaşlığın bir gereğidir. Çağdaşlığı önce düşüncelerimizde yakalamalıyız.
cdenizkent
Kitap, demokrasi ve kültürün yaşam pınarıdır. Cılız bir demokrasi ve beslenme yetersizliği olan bir kültür ile Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşmak bir yana, yakalamak bile mümkün dedğildir. Bu bakımdan bu pınarın önüne set çekip, demokrasi ve kültürün "abı-hayat" niteliğindeki suyunu toplumdan esirgememek gerekir.
Okuma özgürlüğü kadar, yazarların da yazma özgürlüğüne sahip olduklarını kabul edilmeli ve buna saygı duyulmalıdır. Düşünceleri düşüncelerimize, doğruları doğrularımıza uymuyor diye yazarı kınamak, kitabının yayımını ve okunmasını yasaklamak; o kitaptan başkasının yararlanmasını önlemek, hem kitaba hem yazara ve hem de okuyucuya yapılan büyük bir saygısızlıktır. Bu tavır, aynı zamanda, yüzyılımıza damgasını vuran "bilgi çağı"nın en büyük ayıbıdır.
Okumanın ve yazmanın özgürlüğüne inanıyorsak, okuyarak yaşamak ve okuyarak gelişmek istiyorsak, düşünceleri ne olursa olsun tüm yazarlara, içeriği ne olursa olsun tüm kitaplara saygı duymalıyız. Bu, demokrasinin ve çağdaşlığın bir gereğidir. Çağdaşlığı önce düşüncelerimizde yakalamalıyız.
cdenizkent