- Kategori
- Edebiyat
Kız Kulesi ile konuşmalar

Soğuk.
Çok soğuk.
Kelimeleri yazarken parmaklarım titriyor aslında.
Üşümek hiç bu kadar anlamlı olmamıştı.
Ve bunca soğuğa rağmen yürümek.
Nereye gittiğini/gideceğini hesaplamadan üstelik.
Sadece yürümek.
Sadece bir cevabı olan, binlerce sorunun beynimdeki kapışması,
Bin soru aynı anda çıkabiliyorken, tek bir cevap niye çıkamıyordu ki oradan.
Sana soruyorum Kız Kulesi!. Sokakların sessiz anında neden karşımda hep sen beliriyorsun.
Geceler neden bu kadar açık ve biz geceler kadar bile açık olamıyoruz.
Ya da sokaklar niye sessiz kalıyor böyle.
Aslında haklısın sokakların sessiz halini ben seçiyorum çünkü orada seni yakalıyorum.
Yakınlaşıyorsun, gözlerimi kapatıyorum ve yanımda oluyorsun.
Bir sürü cümlem oluyor sonra,
Ama hiçbirisi soruları anlamlı kılamıyor.
Bazen, aylar sonra, seneler sonra, herhangi bir konuda bir cevap bulursun da,
Aslında ne kadar basitmiş soru dersin ya,
İşte bazen tam cevabı bulacak gibi oluyorum,
Sonra kendi sokağıma dönüyorum,
Duman oluyorsun,
Gitme, kal sadece demek istersin ya bazen.
Tam da yeni bir anlam yakalamışken,
Yeni bir buluş heyecanı sarmışken duygularını.
Kaç kişi denedi bunu kim bilir.
Kaç kişi başarılı oldu içinden geçenleri olduğu gibi dışarıya vururken.
Kaç kişi sadece sevdi, canı acımadan ve acıtmadan.
Kaç Mecnun, kaç Ferhat? Ya da kaç Leyla, kaç Şirin?
Hiçkimse belki de. Hiçbiri.
Hiç kimse giden olmak istemedi.
Ve hiç kimse kalan olmak istediğini de söyleyemedi.
İşte o yüzden ‘Gitme’ demek istersin ya bazen.
Bütün soruların yükünü sadece o sözcüğe yüklersin.
Bazen sadece ‘Gitme’ demek istiyorum aslında.
Kal orada öyle, cevap cümlesine ortak ol sadece.
Bazen bir yerde okuduğun ya da bir filmde duyduğun cümledir cevap cümlen,
Bir sürü farklı cümle vardır aklına gelen ama kısa bir süre sonra hepsini unutursun.
Farklılık aklında kalır,
Farklılıklar, neden yakınlaştırıyor insanları.
Aslında aynı cümlelerin farklı kelimelerle kullanılması heyecanlandırıyor her seferinde.
Aynı cümleler bu yüzden sıkıyor belki de bir süre sonra.
Bazen olduğu gibi aklına ne geliyorsa söylersin,
O an karşında olmasa bile söyleyeceğin kişi,
Gecenin karanlığında soğuk bir sokakta Kız Kulesi'ni anımsar ona söylersin,
Kendine söylersin,
Hatta onun da bilmesini ister arar ona söylersin,
Evet, budur aslında cevap,
Bütün 'Neden' ler onun içindedir.
Üşümek bu yüzden anlam kazanmıştır ya zaten.
Ve Kız Kulesi bu yüzden sessizdir.
O hep dinleyen olmuştur, üşüyenleri.
Yürüyenleri,
Nereye gittiğini/gideceğini hesaplamadan.
..
© hoPeace
03.01.2012 06:40 / Sakarya
Yorumlarınız için teşekkürler.