Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Müzik
 

Klasik müzikte terim karmaşası

Klasik müzikte terim karmaşası
 

Çok uzun zamandır müzisyenlerin kafasını meşgul eden bir sorun var. Özellikle klasik müzik eğitmenleri ve öğrencilerini ilgilendiren bu sorun klasik müzikteki terim karmaşası. Bu konuyla ilgili çok uzun zamandır sempozyumlar düzenleniyor ama henüz bir çözüm bulunmuş değil. Asıl amaç klasik müzikte kullanılan terimleri kendi dilimize çevirerek, kendi müzik sözlüğümüzü oluşturmak.

Ben öncelikle Türkçenin Türkiye’de ne kadar doğru kullanıldığı konusuna deyinmek istiyorum. Birçok yabancı kelimeyi Türkçeye dâhil etmekteyiz. Bence dilimize yeteri kadar sahip çıkamıyoruz. Mesela Fransa’ya gittiğinizde İngilizce konuşsanız bile size Fransızca cevap veriyorlar ya da Çinli bir insan Çin’den başka hiçbir yerde Çince konuşmuyor çünkü Çince Çin’de konuşulur ve Çince konuşmak istiyorsanız Çin’e gitmek zorundasınız. Bizse neredeyse Türkçeyi Türkiye’de konuşamaz hale geldik.

Ülke olarak böyle bir dil karmaşası yaşarken, bu karmaşanın müziğe de yansıması bence çok normal. Ama ben bu karmaşayı sadece bu sebebe bağlamıyorum. Aslında klasik dönemdeki bestecilerin eserlerini incelerseniz bu sorunun onlara da yansıdığını görebilirsiniz. Klasik müzikte kullanılan terimler İtalyancadır. Bazı besteciler eserlerinin daha iyi anlaşılması için terimleri kendi dillerinde yazmayı tercih etmişler. Mesela Beethoven 27. sonatlarından sonra yazdığı sonatlara Almanca terimler yazmış, Scrıabın 1.piyano konçertosundaki terimleri Rusça yazmış. Debussy, Wagner ve daha birçok besteci özellikle son dönem eserlerinde terimleri kendi dillerinde yazmışlar. Bunun sebebi tabi ki daha iyi anlaşılabilmek. Çünkü bir bestecinin en çok korktuğu şey eserinin anlaşılamaması ve yanlış çalınmasıdır. Ve ben şunu görüyorum ki klasik müzik bestecileri böyle bir terim karmaşası yaşamamışlar. Çünkü edisyon sahipleri eserlerin basılımın da şöyle bir kolaylık getirmiş. Terimleri hem bestecinin kendi dilinde hem de İtalyanca yazmışlar. Ve bunun için de çok büyük bir sorun yaşanmamış.

Klasik müziğin dili İtalyancadır. Ben konservatuar mezunuyum ve bize sürekli İtalyanca müzik terimleri öğretildi. Hatta sadece terimlerden sınav bile yapıldı. Ve ben şuana kadar yurtdışında da dâhil hiçbir yerde terim karmaşası yaşamadım. Dünyanın neresine giderseniz gidin allegro ya da Da capo dediğiniz zaman sizi anlarlar. Bence kendi Türkçe müzik sözlüğümüzü oluşturmak yerine (zaten bu gidişle oluşturulamayacak gibi.Çünkü hangi terime hangi türkçe karşılığı koymaları gerektiği konuşunda bile emin değiller) Dünya’da kullanılan İtalyanca müzik sözlüğünü kullanmak ve öğretmek daha mantıklı. Çünkü yetiştirdiğimiz öğrenciler sadece Türkiye’de eğitim almayacaklar. Belki yurtdışına da okuyacaklar. O zaman yine bir terim karmaşası yaşayacaklardır. Eğer bir sözlük oluşturulacaksa da Türkçe terimlerle beraber mutlaka İtalyanca müzik terimleri de öğretilmelidir.

Müzik ortak bir Dünya dilidir ve terimleri de ortak olmalıdır.

Blognot: Bütün öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.

 
Toplam blog
: 47
: 2023
Kayıt tarihi
: 29.07.06
 
 

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı “Piyano” ve “Kompozisyon ve Orkestra Şefliği” ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara