Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Komşu komşunun külüne muhtaçtır

Komşu komşunun külüne muhtaçtır
 

www.milliyet.com.tr 'den alıntıdır


Ne demiş büyüklerimiz, "Ev Alma Komşu Al", "Komuş Komşunun Külüne Muhtaçtır" ve daha niceleri. Büyüklerimizin haklılığını bir kez daha dün akşam görmüş olduk.

Bildiğiniz gibi dün akşam, TRT 1 'den naklen "Eurovision Birliği Yarışması", bilinen adıyla "Eurovision Şarkı Yarışması" vardı. Hadise'nin kıyafetini tartıştığımız yoğun bir haftanın sonucunda yarışmayı da tamamlayıp milletçe bu karın ağrısından da kurtulduk. Eminim şimdi milletçe "vurun Hadise'ye, zaten kötüydü, " demeye başlarız. Nedense başarısızlıkta sıvışmayı, başarı da paylanmayı pek iyi biliyoruz.

Hadise'nin kıyafeti hakkında ki fikrim değişmiş değildir ancak dördüncülüğün sebebi kıyafeti değilmiş onu da görmüş oldum. Bundan dolayı da devam etmeden önce:

"Teşekkürler Hadise, iyi ki bizi temsil ettin" demek istiyorum.

Evet Hadise'nin kıyafetini beğenmeyen insan kalabalığı içerisindeyim ve bununla ilgili yazdığım blog 2000'den fazla kişi tarafından okundu. Fakat dediğim gibi dördüncü olmamızın başka sebepleri de var.

Kendimce bulduğum bu sebepleri sıralamadan önce kendi tahminimi de söylemek istiyorum. Yarışmayı pür dikkat izledim ve Norveç, Azerbaycan ile Türkiye'nin arasında geçeceğini düşünmüştüm. İzlanda hiç ama hiç aklımın ucundan geçmemişti. O kız ve şarkısı ikinciliği kesinllikle hak etmedi. Arash ve partneri ise kesinllikle başarıyı hak edenlerdendi.

Hadise ve şovumuza dönecek olursak. Ruslar bizi boykot etmek için ellerinden geleni yapmışlar anlaşılan. Ticaret boyutlarındaki boykotları yetmemiş olacak ki, aynı tavrı bu yarışmada da sürdürdüler. Neden mi?
Dikkatli izleyenler fark etmiştir mutlaka, özellikle Fransa, Almanya, Norveç ve başka ülkelerin sunumlarında uzaktan çekimler yok denecek kadar azdı. Diğer ülkelerde de doğru, zamanında ve orantılı kullanıldı. Fakat sıra bize gelince, Hadise'den çok seyirciyi izleme şansını yakaladık. Ha bize salondaki Türk bayraklarının çokluğunu göstermeye çalıştılarsa da: "Sağol canım, ama biz bizi biliyorduk zaten" demek istiyorum. Şimdi, Hadise'nin sahne şovunu bilmeyen, izlemeyen televizyon başındaki 42 ülkenin izleyicisi sadece şarkıdan etkilenebilir mi? Hangimiz bir şarkıya ilk duyduğumuzda çarpılıyoruz? Hele daha ilk bakışta aşka bile inanmıyorken, ilk dinleyişte şarkıya mı çarpılacağız? Bana kalırsa bu bir bütünlük işidir ve şovumuzu baltalayarak, Hadise'nin en tatlı hareketlerinin olduğu yerleri göstermeyerek belki de birinciliğimizi engellediler. Hakikaten diğer ülkelerin performanslarını izledikten sonra olabiliriz demiştim. Evet Norveç çok iyidi, ve evet haketmişti ama biz de kesinllikle zorlayabilirdik. Şimdi bizim Türk erkekleri Rus kadınlarını övmeye, onların peşinden salyalarını akıtarak gitmeye, ve ne kadar üstün bir ırk olduklarını söylemeye devam etsinler. İşte bu kadınların ülkesi sizin "bacım" kategorisinden kardeşiniz olan, sizin ülkeyi temsil eden birini baltaladı.

Diğer bir konu da tabii ki de komşuluk dayanışması. Ülkemizde de gayet önemli olan bu kavram, tüm Dünya'da da geçerlilik bulduğunu kanıtladı dün akşam. Herkes komşusuna oy verdi, komşusu bol olan puanları kaptı. Demek ki, komşun ne kadar çoksa ve onlarla ne kadar iyisen Eurovision'da o kadar puan kaparsın. Bu olaya bir çözüm bulup başka bir sistem bulmalılar diye düşünüyorum. Bu komşuluk olayı bizim için de geçerliydi, inkar etmiyorum; ancak, Kuzey ülkeleri ve Doğu Bloğu ülkelerinde çok daha barizdi.

Sonuç olarak, Hadise o dördüncülükten daha iyisini hak etmişti bana kalırsa, ama canı sağolsun, kıyafetine rağmen güzeldi, çok güzeldi.

TRT Spikerine not: Türkçe de öyle bir kullanım var mı bilemiyorum ama beni rahatsız eden bir şeyi söylemek isterim. Romanya'nın yarışmacısını sunarken, Romanya- Maceristan kırması dedi ki, kırma söcüğü genellikle hayvanlar için söylendiğini biliyordum. İnsanlar için kullanılan karşılığı da melez diye biliyorum. Sizce kullanımı doğru muydu?

 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..