- Kategori
- Aşk - Evlilik
Konumuz aşk ve Türk kadınlarının hayatı ıskalaması..

gül aşk çiçeğidir..
Konumuz Aşk..Türk Kadınlarının hayatı ıskalaması hakkındadır.
Konumuz Aşk.. Türkiye'de yaşadığımıza göre tabiki aşkı yaşayan bizler yani Türk erkekleri ve Türk kadınlarıdır.
Aşkı genelde nasıl yaşıyoruz ? Sohbetlerde tartıştıklarımızla, aynı zamanda yaşadığımız tecrübemizle ve hayata
bakışımla bu konuyu ele alarak, bu yazımda kemdimce sizlerle paylaşacağım.. Hatalarım varsa affola..
Türk kadınları genelde, son dönemlerde daha cesur olarak duygularını dile getirmeye başladı. Daha önceki
dönemlere nazaran artık bayanlar da aşkı yaşarken daha özgürler. Günümüzde Aşkı kendilerine göre gizemli
yaşamak isteyenlerle de karşılaşmak mümkündür. Bakıldığı zaman erkeklere göre artık bayanlarımızda: eşit
seviyede, aşkın unutulmaz tadını almak ise tat almak, aşkı romantik yaşamaksa romantik, herşeyi yaşamak veya
yaşamamak çizgisinde, en az erkek kadar söz sahibidir.
Aşkı aslında yaşamanın güzelliğini ifade etmek ile başlayalım. Konuyu daha net cümlelere yayarak sizlerle
paylaşayım. Bir bayanı gördüğünüzde, size özel duygular yaşıyorsanız, siz sadece bunu yaşarken partneriniz
sizinle aynı duyguları yaşamamış olabilir. Bana soruyorsanız, gözlerde yaşanan ilk anda, herşeyin önemli kısmı
aşılır. Bu konuda itiraz sesleri yükselse bile, inanın ilk anda , ilk karşılaşmada, verilen bakış etkisi ile ya aşkı
yaşarsınız ya da hiç bir şey yaşayamazsınız. Buradaki anlatımdan sakın ilk görüşte aşktan bahsettiğimi kimse
anlamasın. Asla değil.. Evet ilk görüşte aşkta vardır. Bu kesinlikle altını çiziyorum vardır. Ama benim kastettiğim ilk
adım..aşka atılan ilk adım..bu büyük adımdır..gözlerde ve bakışlarda yaşanır. His yoksa bakışlarda orda ne kadar
güzel veya yakışıklı olursanız olun aşk yoktur.
Yazımı uzatmayacağım..Aşka bir virgül koyup, hayatı ıskalama ile ilgili esas konumuza değinmek
istiyorum. Bu konu yukarda belirttiğim ilk adım ve bakışlarda verilen elektrik var ya..sonrasında hayatı ıskalamak
burdan başlayarak devam ediyor. Nasıl mı? Erkek bu bakışı yakalayıp, kendine güveniyorsa, aşkını dile getiriyor.
İfade şekli olarak, bazen yazı veya söz ile ; bazen aşkın sembol çiçeği Gül kullanılarak, bir şekilde aşkını ifade
ediyor.
Türk kadınları işte bu hissi verse bile, cesaretini gösterip devam edemiyor aşkı yaşamaya..hemen hayır
cevapları geliyor. Naz değil ama cesaret ve şans verilmiyor.Aşkı yaşamak cesaret olamadığı için istenmiyor. Erkek
hemen yanlış anladıgından söz edilerek kendinden uzaklaştırılıyor.
Bu konuda istisnalar da vardır. Ama genelde çoğu zaman olmazlar ve hayırlar daha fazla gerçekleşmektedir.
Bakınız bir erkek gözlerinde yaşadığını bilir. Karşısındaki bayanda bilir. Kelimelere dökülmeyen bu hisler
doğrudur.Bazı diyaloglarda veya karşılaşmalarda mutlaka Yanılma ve yanlış anlamalara rastlanabilir.
Ama bence , tecrübelerime göre gözlerde ve anlamlı bakışlarda kesinlikle yanlış anlama yoktur. O; o anda
yaşanır.Yaşanan duygular karşılıklı olarak erkek ve kadının iç dünyalarında hissedilir. Kadının cesareti yoksa hayatı
ve aşkı ıskalamış olur..Yaşanacak güzellikleri erkekte kadında yaşamamış olur..
LUTFEN HAYATI ISKALAMAYALIM..HAKSIZ MIYIM ?
SEVGİ VE SAYGILARIMLA TOPRAK