Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

01 Şubat '08

 
Kategori
İnançlar
 

Köpeğin poşeti

Köpeğin poşeti
 

Türban konusunda AKP ve MHP ölümcül bir adım atıyorlar...

[Nasrettin hoca hikâyesi misali, birazcık da türbanlılar ölsün be]


Türbanı serbest bırakma adımı üniversitede az sayıda hanım kızı memnun edecek...

[bir kişiyi de memnun etse yetmez mi? Hukukta azlık çokluk? İdam az sayıda kişiyi üzüyordu? Ama kaldırıldı. Yurt dışına çıkış harcı düşürülürse az sayıda kişi memnun oluyor. 70 milyon her ay giriş çıkış mı yapıyor?]

Ama neden olacağı uçsuz bucaksız tartışmalar ve çatışmalarla bütün ülkeyi kaosa sokacaktır...

[Aklım erdi ereli devam eden türban tartışması uçsuz bucaksız bir tartışma ve ortadaki şey bir kaos değil miydi zaten]

AKP ve MHP içinde bazı sağduyulu isimlerin bu tehlikeli gidişin farkına vardıkları gözleniyor. AKP ve MHP'nin üst yöneticileri de bugün değilse yarın bu ürkütücü gerçeğin farkına varacaklardır. O zaman vakit çok geç olabilir... Ne mi yapmalı?

[gaz ver belki bölünürler. Böl-parçala-yönet. Ağa babalarından öğrendiklerini harfiyen uygular bunlar]

Anayasa ve yasa değişikliği Resmi Gazete'de yayımlanır yayımlanmaz yürürlüğe girecektir.
Konu Anayasa Mahkemesi'ne gidecek ama bir karara bağlanması vakit alacaktır.
O süre içinde türban üniversitelere yerleşecektir...

[ türban sanki bir virüs de bünyeye yerleşecek… bakış açısı bu işte]

Anayasa Mahkemesi red kararı verse dahi üniversitelerde yaratılacak fiili durumu tersine çevirmek yani türbanı üniversiteden çıkarmak bir daha mümkün olmayacaktır.

[Çayırdan inek mi çıkarıyosun?]

Ülkeyi geldiği uçurumun eşiğinde durdurmak için akla gelen ilk çözüm budur...

[Bakış açısı farkı: türbanın serbest olması ile devlet ile millet arasındaki bir uçurum daha tuzla buz ediyor aslında]

AKP ve MHP bu kadarcık sağduyuyu, bırakalım ülkeyi, kendileri için göstermeli... Çünkü gidiş onları da yutacak kadar tehlikelidir.

[Vehim şantajı… yersen tabee]

Avrupa Parlamentosu'nun önde gelen isimlerinden Wiersma, "İslamlaşma Türkiye'yi Avrupa'dan koparır" demiş. Bu durumda Bahçeli, Erdoğan'dan sonra Merkel ve Sarkozy'ye de yardımcılık yapmış oluyor...

[Avrupa Parlamentosu'nun önde gelen isimleri ne zaman bizim hayrımızı düşünmüşlerdir ki? PKK yı destekleyenlerden daha ne beklenti içinde oluyorsunuz ve onların beyanlarını referans alıyorsunuz? Onlar bir şeyi yapmayın derse yapmalı, yapın derse yapmamalıyız. Ayrıca; ne zaman bağlandık ki koparsın? Bağlı olsa idin; son örnek; maytaptan 20 can gitmezdi zaten]

Akla gelenlere karınca kararınca…

Profesör Bahar Karaoğlan soruyor: "Dini inanç gereği üniversitede başörtüsüne izin verilirken Başbakan ilköğretim, ortaöğretim ve kamu görevinde başörtüsüne izin vermeyeceklerini söylüyor. Garanti veriyor! Bizim dinimiz sadece 'üniversitede baş örtülür' diye mi emrediyor?

[Laikliği bilmiyorsunuz diyoruz bize kızıyorlar: ilköğretim, ortaöğretim reşitlikle ilgili bir durumdur. Laik bir hukuk devletinde kamu görevinin nasıl yapılacağı alenen belirtilmiştir. Hayatını ikame etmek için kamu görevini seçer isen bu kurallara uymak ile yükümlüsün çünkü, Devletin laiklik ilkesini benimsemişsin. Yok, ben inancım gereği uyamayacağım diyor isen, hayatını ikame etmek için başka bir yol seçebilirsin. Mesela, doktor oldun, özel büronu açtın, türban takarak hastalarını orada muayene edebilirsin. Birileri laikliği gerekçe göstererek orada da sana müdahale etmeye kalkışırsa yine seninle beraberiz.]

Bir başka öğretim üyesinin notu:
- Türbanın siyasi sembol olarak kullanıldığının en açık kanıtı türban serbestisini tamamen erkek politikacıların savunuyor olmasıdır... Ayrıca savunulan inanç ise aynı politikacıların Kuran'daki "kadınların mirastan yarım pay alması" gibi emirleri de savunması gerekmez mi?

[Gülünecek bir durum: “%99 u Müslüman olan ülkemizde kapkaç niye bu kadar çok, rüşvet niye başını almış gidiyor” diyenlerin teranesi ile aynı cümle “Türbanın siyasi sembol olarak kullanıldığının en açık kanıtı türban serbestisini tamamen erkek politikacıların savunuyor olmasıdır....” cümlesi. İnsanlar kapçaççı olmasın, rüşvet azalsın diye orda burada insanlara telkinde bulunanları siz irticacı ilan edip pusturmadınız mı? Kadın politikacı/erkek politikacı oranının neden bu seviyede olduğunu da size sormak lazım. Laikliği bilmiyorsunuz diyoruz bize kızıyorlar: Kuran'daki "kadınların mirastan yarım pay alması" gibi emirleri savunmak ve ona inanmak başka, bu tür emirlerin ülkede kanun olmasını istemek başka. Aynen dini nikah ve resmi nikah gibi. Laikliğe inanmış ve savunan bireyler olarak nikah meselesini çözmüş olan insanlar, miras konusunu da devletimizin laik özelliğini zedelemeden çözebilirler, kime ne?]

Bu dalga aşar... Sırça köşklerinizi sıkıca kapatın…

Yaklaşık iki yıl önce İngiltere'de bir tartışma patlak verdi... Bir hastanede ameliyathane girişine dezenfekte edici bir madde konulmuş içeri girenlerin ellerini bu maddeyle yıkaması istenmişti... Ne var ki Müslüman sağlık personeli, içinde alkol bulunduğu gerekçesiyle, ellerini bu maddeyle yıkamayı reddetti. Tartışma buradan patlak verdi. Ortamı gerdi.

Kamu alanı bir kez inançlara göre düzenlenmeye başlanırsa gelecek taleplerin ucu bucağı yoktur. Laiklik bu tür tartışmaları önlemek için vardır...

[Laikliği bilmiyorsunuz diyoruz bize kızıyorlar: laiklik bu tür tartışmalara çözüm üretmek için vardır: Doğuda bir köyde, polis, köpeğini eve sokup uyuştururcu aramak ister. Ev sahibi, şafi inancı gereği evin içine köpeğin giremeyeceğini söyler, laik devletin laikliği anlamış olan polisi, köpeğin bacaklarına poşet giydirir ve aramasını yapar. Laiklik prensibine dayanarak ortamı germeden de işini yapar. İşte laiklik budur beyler.]

 
Toplam blog
: 38
: 485
Kayıt tarihi
: 01.05.07
 
 

Orman mühendisiyim. 1992 yılından beri orman kadastro işinde çalışmaktayım. Amacım insanları orman k..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara