- Kategori
- İlişkiler
Köylü çocuğun azmi

- Anadolu'nun çilekeş köylerinden birinde doğmuş, hayat dolu bir çoçuktu.
- Dünyayı bir an önce tanımak için geceleri dahi gözleri açık yatardı.
Günün yirmidört saatini uyanık geçirirdi. Bebekti, yürüyemez, konuşamaz lakin herşeyi hissederdi.
Belliki hassas bir çoçuktu. Yürümeye başlayınca ilk işi toprak yığınlarıyle oynamak, çakıl taşlarını karıştırmak oldu.
- Okul çağı, hayatındaki değişikliklerin başlangıcıydı. Bez çantası, cici pabuçları ve bol şalvarıyla okuluna koşar,
öğretmenini can kulağıyla dinlerdi.
- Kırlar, bağ bahçeler, tarlalar onun herşeyi idi. Kışın elleri morarana kadar kartopu oynardı. Yağmurda, sırılsıklam olana kadar koşar ve su birikintilerine girerdi. Yaz gelince üzüm bağlarına, bahçelere gider, ekin tarlaları arasında koştururdu. Bazende sebze bahçelerini sulamaya yardım ederdi.
- Karınca yuvalarının başından ayrılmaz, onların çalışkanlığına hayran kalırdı.
- Lise çağına geldiğinde, okumak için trene binip, sahil kentlerinden birine gelir.Ders kitapları çoğalmış, öğretmenleri ve arkadaşları değişmişti. Bir başka ortama girmişti
- Anadolu'nun mine çiçekleri kadar narin, suları kadar temiz olan bu köylü çocuğu, azmi ve iradesi ile çok şeyler öğrenmek, hayatının akışını değiştirmek istiyordu
-Boş vakitlerini deniz kenarında geçirir, kumsalda oturup hayallere dalardı. Günler geçtikce düşünceleri ve hisleri değişmis, çocukluk hayalleri geride kalmıştı.
- Bİr gülü koklarken, sahilde gezinirken, suya attığı bir taşın hareketlerini izlerken hayallere dalıyordu.
- Kendini kitaplarına verip okurken, düşündeki hatıralarının yerini şimdi sevmek, sevilmek ve aşk gibi duygular alıyordu.
- Günlük yaşamını etkiliyen aşk heyecanları, gözlerini yaşartan hayal kırıklıklarının en tatlısı oluyordu. O hayalinde canlandırdığı görüntüye kavuşmak istiyordu.
- Okuyordu, hayat felsefesi kuvvetli ve iradesi sağlamdı. Lakin bunlar, içindeki aşk ateşini söndürmekten yoksundu.
- Bir gün, kalbinin derinliklerinde sakladığı aşkı karşısında görünce, şaşırdı, heyecanlandı.
- Aşıktı! Acaba tek taraflı sevginin esirimi olacaktı? Nasıl açılacaktı? Bu hayat düğümünü nasıl çözecekti?
- Nede olsa Anadolu çocuğuydu, mahçuptu, çekingendi.Yaradılış itibariyle mücadeleciydi. Soğuk karlı havalarda üşümüş, güneş altında pişmişti ama bunlar tabiatın kendisiydi.
- Peki bu kızda, tabiatın bütün güzelliklerini üzerinde toplamış bir ilahe değilmiydi?
- Nihayet, sonunda kıza aşkını itiraf etti.
- Genç kız şaşırdı, gülümsedi...
R.O takdim