- Kategori
- Gündelik Yaşam
Küçük kırmızı balık

Zavallı bir kendini ikna çabası...Öylesine acınası...Acının içine gırtlağına kadar batmışsın ve hala kendine diyorsun ki "herşey yolunda gidecek..." Oysa hissettiğin bu değil...Hissettiğin sıktığın dişler, ağlamamaya yeminli gözlerin ve bunun sonucu yanan bir yürek... "Küfürü bas" diyor bir yanın diğer yanın ise soruyor "ne işe yarayacak?" ...Diyorsun ki; ne kadar dibe batarsan ne kadar acıya gömülürsen sıçrayıp çıktığın vakit o kadar iyi olursun...Çünkü öyle nefessiz kalmışsındır ki dipte, yüzey sana hayat verir... Kandır kendini bakalım...İnandır kendi yalanlarına...O yalanları kendine söylemesen, o yalanlara inanmasan halin nice olur bunu da düşün ama...Herşeyin yolunda gideceği yalanına inanmaktan başka yolun yok...
"Kaç git" diyor bir yanın diğer yanın öylesine bıkkın ve halsiz..."Bırak" diyor "gitsen nereye gideceksin hangi cehenneme"...Yatıp uyu biraz...Biraz kapa gözlerini hayata...sen değil miydin hayatın her yanında güzel bir taraf bulan sen değil miydin insan kendi acısını yener diyen...Şimdi lanetli bir zamanın lanetli bir çocuğu gibi öfke dolu gözlerle bakıyorsun herşeye...
Kaybet kendini yahu...Bir kez de "ne olacak? ne yapacağım? sonu ne olur?" diye düşünmeden "ne olursa olsun" diyerek kaybet...Nereye kadar kontrol edebilirsin herşeyi? Düşünerek neyi halledebildin şimdiye dek...Hayat yine bildiğini okumadı mı?
O halde kaybetmeyi öğren...Çünkü her kaybediş, aslında kaybediş değildir...Hele de kendini kaybedişse bu... O halde yüz hayat nehrinin içinde kırmızı küçük balıklar gibi...Dert etme nehir taşır seni...Nehir seni yarı yolda bırakmaz...Nehir seni tükürüp atmaz kıyıya, nefessiz bırakmaz...Akıntıya direnmekten vazgeç...
Şimdi okyanusun yeni bir sabahındasın...Haydi küçük kırmızı balık, yüz... Düşünmeden, akıntıya direnmeden yüz,yüz,yüz...