- Kategori
- Kişisel Gelişim
KULE GÜNLÜĞÜ / Dar Pencere İnsanları
İnsanın yalnız başına ya da arkadaş grubuyla, bir hafta sonu, yaşadığı kentin yakınındaki dağları, ormanları gezmesi, oralarda piknik yapması ve fotoğraflar çekmesi kadar doğal ve yararlı bir şey olamaz.
Amacı, sadece doğayla baş başa kalmak, sadece doğanın renklerini izlemek olan bu insanları gören bazı çobanların ya da o çevrede yaşayan bazı köylülerin çok sorgulayıcı rollere girmeleri, gelenlere kuşkuyla bakmaları, cahillikten öte, itici bir bencillik oluyor. Değişmeyen, eski kafalarda, aşağıdaki sevimsiz sorular hep hazır bekliyor ( bir silahın içinde mermilerin beklediği gibi )…
1) Birinden para alacağı var galiba, tahsil etmek için gelmiş olmasın ?
2) Kız bakmaya, kız kaçırmaya gelmiş olmasın ?
3) Define aramak amacıyla gelmiş olmasın ?
4) Devletten kaçan bir örgüt adamı, cezaevinden kaçan bir suçlu olmasın ?
5) Hayvan hırsızı olmasın ?
Daha neler … Farklı seçenekler, yani geziye çıkanın, gerçeği içtenlikle açıklaması kabul görmüyor. Tesadüfen bir köylünün arazisinin kenarından geçilmek zorunda kalındığında, o köylü koşa koşa gelerek:
Bura benim, görülüp duru, ta öte başa gada çövür tikeni çevrilik diyor ( oysa benim dediği toprak parçasını, geçmişte babası çalılığı yakarak açmış ve sahiplenmiş ). Bir horoz gibi kabarıyor. Dağda yaşamakla, dağın sahibi olduğunu düşünüyor. Köpeğinin anormal, bitmeyen havlamaları ona güç ve keyif veriyor sanki. Sonuçta, kendi gözlüğüyle bakıyor.
Bunlar yaşanan şeyler. Suç değil ama artık değişmesi gereken zihniyet kalıpları.
Bir başka gereksiz, saçma söz:
Neden gelyosunuz ? Kimledensiniz ? Bi şe va da gelyosunuz. Şeherden burlara gada gezme mi gelini heç ?
Elbette insan, sorup öğrenmeli, merakını gidermeli ama kötü yargıç gibi değil, nazik ve alçakgönüllü biçimde karşılamalı gördüğü her yabancı insanı. Böyle ev sahipliği olmaz, ayıp. Mağara döneminde yaşamıyoruz. Beyinlerimizdeki samanları biraz azaltmaya çalışalım. Çünkü kuşku ve güvensizlik, iletişimlerin, ilişkilerin düşmanıdır. Başlamadan biten dostluklardan söz ediyorum. Birbirimizi anlayamıyoruz, sevemiyoruz.
Odun gelenler, ancak odunculukta başarılı oluyorlar.
Yazan ve paylaşan - Claudius
TYRANNOS Edebi Ürünler