Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Kültür üzerine dolaylı düşünme

Kültür üzerine dolaylı düşünme
 

Yetiştirmek zevklidir, yararlıdır. (Sabahattin Gencal)


Bu Pazar ne yazacağımı, her Pazar olduğu gibi köşe yazarlarına sordum. Tüm yazarların önerileri de güzel ; ama ben gönül, müzik, dil, özünü gerçekleştirme konularına işaret eden aşağıda yazılarından birer paragraf aktardığım yazarların tavsiyelerini dikkate aldım. 

Dikkate almak, öğrenmek yetmiyor. Üretici olmak gerekir. Açık deyişle benim bahçemde açan çiçeklerden sunmam gerek, benim bahçemde yetişen meyvelerden ikram etmem gerek. Bu “gerek” sözcüğünü tam yarım asırdır istemeden, sıkılarak kullanıyorum. Ne acı değil mi? Evet, yarım asır önce 1962’de Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulundan mezun oldum. Okulda “Öğretmen bahçıvandır.” parolasıyla yetiştik. Ama o gün bugün daha çok manav olduk. Başka taraflardan gelenleri aktardık. Ne yazık ki bugünkü öğretmenler de aynı. Başkalarından örnekler aktarmanın olumsuz bir yanı yok gibi gözüküyorsa da insanı kolaycılığa alıştırıyor. Kolaycılık üretimi engelliyor. Üretimi engelleyen bir çok neden var. Bunlara girmeden yine alıştığımız gibi alıntılarımızı sunalım: 

 

Günümüzde, her an her yere anında ulaşma imkânı veren teknolojinin kullanılmasıyla zihinler sürekli tahrip ve tahrik edilmektedir. İletişim vasıtaları zihinleri ve gönülleri devre dışı bıraktırmaktadır. Acımasızlığın boyutları o kadar çabuk genişliyor ki, dağ başındaki çoban bile "sevmesi" gerekirken, daha fazla süt, et vb. alacağım diyerek sahibi olduğu hayvanın kimyasını bozarak ona zulmetmektedir. 

(Dr. İhsan Alperen, İçimizdeki Norveçli!, Milli Gazete, 07. 08. 2011 ) 

 

 

Müziğin insan ruhuna ve sosyal hayata etkileri bilinen bir gerçek. Doğdukları coğrafya, büyüdükleri çevre, aile, eğitim seviyesi, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik faktörler insanların biyolojik, psikolojik, sosyal ve hatta genetik özelliklerini etkilediği gibi müzikal tercihlerini de etkiler. Her birey bu unsurların ışığında bir müzik anlayışı geliştirir ve müzikle olan ilişkisini bu anlayış doğrultusunda belirler. Bireylerin müzikal anlayışları ve seviyeleri toplumların müzikal seviyesine, dolayısıyla gelişmişliğine etki eder

(Deniz Adnan Çoban, Toplumların gelişmişlik düzeyi müzikle ölçülür., Star, 07. 08. 2011 ) 

 

 

Türk mizahı, can çekişiyor demek yanlış olmaz. Herkesin şair olduğu ülkede, karikatür dergileri dışında mizah yazarı, hiciv şairi kalmadı. Milletin günlük hayatı zaten komediye dönmüşken, her dakika fıkra gibi olaylar yaşarken, bu bol malzeme ile bu hafta “Büyüklere Masallar” diye bir mizah dizisi başlatacaktım. Her haberi ukalâ ulemaya yorumlatan televiyon kanalları ve Genel Ağ’ı şöyle bir dolaşınca gülme krizine girdim. İnanın biz AB’ye gireli çok olmuş; sular seller gibi İngilizce konuşuyor millet! Türkçe nanay! 

( Mustafa Önder, Büyüklere Masallar! , Yeniçağ, 07. 08. 2011 ) 

 

 

Korku kültüründe insan ilişkileri kimin güçlü kimin güçsüz olduğuna göre şekilleniyor. İnsanlar güçsüz duruma düşmemek için para, mevki, mal mülk peşine düşüyor. Saygı kültürünün egemen olduğu bir toplumda yaşayan anne ve baba için ise çocuklarının mesleği, kazancı, evi, arabası kadar; sevdiği, gönlünün çektiği işi yapması, yaşamını anlamlı bulması önemli. Bir insan özünü gerçekleştirdiği zaman, yaratıcı, üretici ve paylaşımcı olduğu zaman yaşamı bir anlam kazanıyor. 

(Sema Karabıyık, Gelecek kaygısı, Yeni Şafak, 07. 08. 2011 ) 

 

Alıntılar güzel olmasına güzel de açıklanmalarına ihtiyaç olduğunu düşünenler için diyorum ki: Biz bilgi vermek için yazmıyoruz ki. Düşünün yeter. Dilimizi yozlaştıranların, müziğimizi, mizah anlayışımızı bozanların amaçlarını düşünün. Zihinlerimizin ne kadar karıştırıldığını, gönüllerimizin karamsarlıklarla doldurulduğunu düşünün. Kültürümüzü yozlaştırmaktan kurtarma çarelerini düşünün... 

Pazar günleri düşünmeyi tavsiye eden ilk kişi benim herhalde. Pazar keyfini bozmak istemediğim için bir ek daha yazayım: Düşünmek, fikir üretmek zevkimizi kaçırmaz. Aksine günlük sıkıntıları bir yana bırakmayı, mutlu olmayı sağlar.  

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 07. 08. 2011 

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara