- Kategori
- Öykü
Kumru kuşu hikayesi

katil ruhların henüz istila etmediği;
devasa ormanın sessiz minik kanatlı bir sakiniydi.
yaşlıca bir ağacın koynunda öylesine yaşardı
cesur kanat çırpınışlarında korkakça bir yüreği taşıyan,
gagasında suskunluk biriktiren bir 'kumru' kuşuydu.
yaşam onu kuru yaprak gibi sürüklerdi yalnızlığa...
bir gün
uzaklardan gelen bir melodi yankılanıyordu kulaklarında
devasa ormanın en güzel sesinden bir şarkıydı duyduğu
böylece başladı minik kanatların büyük platonik aşkı
günler geceler geçiyordu,
bütün orman konuşur olmuştu minik kanatlının büyük platonik aşkını
güneş çekilip dolunay göründüğünde
pusu kurardı 'kumru'cuğunun yuvasının yakınarındaki küçük ağaç dalına
bütün ürkekliği üzerinde seyrederdi minik kanatlısını
. umutsuzluktan ağlayan minik yüreğiyle...
devasa ormanın sakinlerinin üzgün ve acıyan bakışları
hançer yarası gibi acıtıyordu küçük bedenini
ormanın diğer sakinleri telaşlı;
'güneşin bir daha doğacağının garantisi yok itiraf et yarın geç olmadan aşkını'
günler geceler geçiyor, mevsimler değişiyor
küçük kanatları bu aşkı taşımaktan yorulmuş
gagasındanda biriktirdiği suskunluklar yüreğini kanatmaya devam ediyor...
bir gün ; katil ruhlar kuşattı devasa ormanı av heyecanıyla
bir acı ses ürküttü bütün ormanı;
sersem bir kurşunun ormana yaşattığı derin bir hüzün...
minik kalbini inleten derin bir sızıydı kumru kuşunun duyduğu
vurulmuş öylece yerde yatıyordu suskunca sevdiği 'kumrucuğu'...
aşkını cesurca yaşayıp korkakça susardı kumru kuşu
sevdiğinin cansız minik bedeni toprağa düşmüş öylece yatarken
sevdiğinin başucunda aç susuz ölümü bekliyordu kumru kuşu...
ve bir acı ses yankılandı devasa ormanda
kumrucuğuna ölümsüzlükte kavuşcak olan kumru kuşunun cesurca ilk ve son haykırşıydı bu
geç kalınmışlığın dayanılmaz iç sızıntısıyla
yankılandı devasa ormanda kumru kuşunun sesi :
'''SENİ SEVİYORUM, SENİ SEVİYORUM ''