Kurban olam kalem tutan ellere

Bu günlerde dilimden düşmeyen bir dize bu. „Kurban olam kalem tutan ellere.“ Dizenin aslı farklı. Pir Sultan Abdal’ın bir şiirinden, halk türküsü olarak da okunuyor.

Kul olayım kalem tutan ellere
Katip arzuhalim yaz yare böyle
Şekerler ezeyim şirin dillere
Katip arzuhalim yaz yare böyle

Sivas ellerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Yardan ayrılmışım bağrım delinir
Katip arzuhalim yaz yara böyle

Yazı, bir kurban bayramı öncesi yazılınca dize, “Kurban olam kalem tutan ellere” biçiminde yer aldı belleğimde. Gerçekten kalem tutan ellere kurban olmamak elde değil. Türkçemizin güzelliklerini bize tattıran yazarlarımız, ozanlarımız, düşünür ve araştırmacılarımız dilin en güzel örneklerini sunmuşlar bizlere.

1932 yılında kurulan dil kurumu ile birlikte yapılan derleme ve tarama çalışmaları, yeni üretilen sözcüklerle dilimiz,anlamını bilmediğimiz yabancı sözcüklerin yerine Türkçe sözcükler kullanılarak ulusal anlaşma aracımız biçimine dönüştürülmüş. Dil, anlaşabilmenin temel aracı. Anlaşabilmeyi amaçlayan bir toplum, diline çok ama çok özen göstermelidir.

Özellikle bilişim dünyasında kullanılan sözcükler, geçiştirilen anlatımlar dilin kurallarını hiçe sayan yazım ve anlatım yanlışları anlaşan, ortak değerlerde birleşen toplum olma özelliğimizi gittikçe zor durumlara sokuyor.

Çeşitli konularda gelen dilekleri, önerileri okuyorum.Toplumdaki eksikleri , görülen yanlışlıkları dile getirmek, düşünceleri paylaşmak çağdaş insan olmamızın bir gereği. Bu cesaretli, paylaşımcı, duyarlı özellikleri nedeniyle bize ulaşan tüm dostları kutluyorum. Ne var ki, yazılarımızda, görülen dil kurallarına özen göstermeme, bizi de eksik iş yapanlar arasına itmektedir. Çoğu dostlarımın hataların; klavyeden, Türkçe karakaterlerin olmamasından, dil kuralllarını gösteren işaretlerin bulunmayışından olduğunu düşünmelerini doğal karşılıyorum. Bütün bunlar teknik özellikler. Bir de buna bizim dile göstermemiz gereken özensizliğimiz eklenince olumsuzluk bir kat daha artıyor. Halk arasında bir sözümüz vardır.”Zararın neresinden dönülürse kardır.” der halkımız.

Gelin bugünden başlayarak, dilde bayram coşkusu yaratalım. Önce biz, dilimizle bayramlaşalım. Elimizden geldiğince, acele etmeden, bizle ömür boyu yaşayan, sevgimizin, coşkumuzun aracına, bayram saygısı gösterelim. Evlerimizde, işyerlerimizde bilgisayarımızın yanında; Türkçe sözlük ve yazım klavuzu bulundurmaya özen gösterelim. Yazarken zorlandığımız sözcükler ve yazım kuralları için, bilişim ortamındaki güvenilir sözlüklere başvuralım. Bizdeki güzellikler; sevgilerimiz, dileklerimiz, isteklerimiz karşımızdakilere tam ve aynı sıcaklıkta ulaşsın.

Dile göstereceğimiz özen arttıkça, belleğimize yerleşen, “ Kurban olam kalem tutan ellere.” sözleri, dileriz gün gelir, “Kurban olam tuşa dokunan ellere.” biçiminde yerleşir belleklere ... Sevgi dolu bayram dileklerimiz, Türkçemizin güzellikleriyle ulaşır herkese.

Hasan Barışcan

hbariscan@milliyet.com.tr