Kürt sorunu, D. Bahçeli ve A. Türk!

Ülkenizde çeyrek asırdan fazla bir zamandır kanayan bir yaranın iyileştirilmesi için uğraş verilecek , çeyrek asırdır durmadan memleketin dört bir yanına gönderilen gencecik fidanlarının cenazelerine artık bir son verilmesinin gerektiği söylenecek, artık analar ağlamasın, kardeş kardeşi boğazlamasın ve dahası bu coğrafyada yaşayan herkesin eşit siyasi, kültürel ve insani haklara sahip olunması için işbirliği yapılması istenecek ve siz tüm bu olumsuzlukların durdurlması için elinizi taşın altına koyup sorumlu yurttaş; sorumlu siyasetçi bilinci ile hareket edeceğinize kişisel, ideolojik ve saçma sapan hırslarınız uğruna olayı sabote edecek yani kısacası "nemelazımcı" bir haleti ruhiye ile hareket edeceksiniz. Pes doğrusu!

Evet hükümetin "Kürt açılımı" için ortaya atmış olduğu projeler muhalefet tarafından belkide tartışılmaya cesaret dahi edilmeden nerdeyse rafa kalkacak ve ne acıdır ki 80 yıldır dili, kültürü ve müziği yasaklanan ve bu topraklarda yaşayan her yurttaş gibi yurttaşlık görevlerini yerine getiren bir halkın; Kürt halkının daha insanca yaşayabilmeleri baykal ve bahçeli hazretlerinin iki dudağı arasında çıkacak icazete bağlanmış adeta. Yazık çok yazık; Kürtlerin yaşamış oldukları şehirlere gitme cesareti dahi göstermeyen bu adamlar orada yaşayan vatandaşların kaderlerinin çizilmesinde belirleyici rol oynuyorlar.

Böyle politikacılık olmaz, bunun adı vatanseverlik değil olsa olsa "ayrımcılık" daha da ötesi "bölücülük" tür.

Türkiye son dönemlerde dışardaki politikalrı ile çok pozitif adımlar atıyor, gerek komşuları ve gerekse AB üyeleri ile çok olumlu gelişmlere yaşanıyor; tüm bunlar yaşanırken içerdeki sorunun daha öncelikli çözülmesi gerekmez mi?

Bir aile düşünün lütfen komşu ve akrabaları ile hep samimi ve içten bir dostluk içindeler; ama akşam olup ta aile bireyleri eve geldiklerinde her ferdin birbiri ile çatıştığını, herkesin birbirine kin ve nefretle yaklaştığını düşünün ve söyleyin lütfen o aile için huzurlu ve mutlu diyebilir miyiz?

Evet Türkiye içindeki Kürtleri ile barış içinde yaşamak zorundadır, bu topraklarda yaşayan halkların barış ve kardeşlik içinde yaşaması ülkenin menfaatinedir kuşkusuz.

Siyasi liderler ve ehil kişiler bu akan kanın durması için gerekirse siayasi düşüncelerini ve ideolojilerini bir yana bırakabilmeleri lazım yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan ve "vatan için canımı veririm" söylemlerinde bulunanlar canlarını değil sadece ideolojilerini ve hırslarını bir kenara bırakabilsinler lütfen.

Temiz yüreklilikle "barış" adına zıt kutupların siyasileri bu vatan için kucaklaşmayı densinler.

Bahçeli dağda evladını kaybeden bir Kürt anasına, A.Türk çatışmada vurulan askerin evine taziye ziyaretine gitsinler ve cesurca iki lider de "biz bu kanın akmasını istemiiyoruz, ölen sizin olduğu gibi bizim de evladımızdır" diyebilsinler.

Evet bunu yapabilirlerse işte o zaman gerçek yurtsever, gerçek vatansever olurlar!