Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '09

 
Kategori
Öykü
 

Mabel sakızı ve şemsiye çikolata!

Mabel sakızı ve şemsiye çikolata!
 

Çocukluğumda, apartmanlarda yaşayan çocukların bizlerden daha mutlu olduklarını düşünürdüm hep! O cicili bicili kıyafetleriyle resimli masal dergilerindeki prensleri andırırlardı! Bizler ise tüm sadeliğimizle Cin Ali’den farksızdık! Ancak oyunlarımızı hayranlıkla izlemelerine ve küfürlerimizi taklit etmelerine de pek anlam veremezdim.

Hele babası müdür olan saçları altın sarısı bir çocuk vardı ki…

Onun olanca kibarlığıyla, hepinize günaydın, nasılsınız ulan puşt çocuklar demesine bayılırdım!

Hem de bu sözleri adeta yabancı dil biliyormuşcasına kasılarak söylerdi!

Mahallemize gelmelerinden büyük keyif duyardık.

Ambalajında arap kızı resmi olan bol şekerli mabel sakızı ile ilk onların sayesinde tanışmıştım çünkü!

Sahi birde şemsiye şeklinde çikolata ile….

Babaların çoktaaan işe gittiği, annelerin lak lak yaptığı öğlen sonrası saatleri çok severdik!

Meydanlar öylece çocuklara kalırdı çünkü, sokaklar daha bir şenlenirdi o zaman!

Ne baba küfürü vardı, nede annenin o çok bilindik terlikli dayağı!

Herkes olabildiğince özgürdü yani.

Onları beklerken de boş durmazdık!

Günümüzü gün etmekte benim payım büyüktü, değişik oyunlar icat eder ve bunları diğer arkadaşlarımla paylaşmaktan büyük zevk alırdım..

Kırık kiremit parçasıyla yenilenen sek sek çizgileri ve asfalt zifti kaplanan çatlak cevizler oyuna hazır hale getirilirdi..

Elektrik direklerine takılı kalmış çıtalı uçurtmaları düşürme yarışmaları ise kısa sürerdi..

Çünkü sapanıma yerleştirdiğim ilk taşla indirmem sonrasında çılgınca alkışlanırdım..

Kavak ağaçlarından birkaç sığırcık indir de közleyelim diyenlere ise çok kızardım!!

Cumbalı evde oturan ihtiyar teyzeden korkmak adettendi.

Onun uykuda olduğu saatleri en iyi biz bilirdik ve korkumuzdan çok fazla gürültü yapmadan oynardık.

Akşama doğru tatlı bir yorgunluk çökerdi üzerimize.

Annelerimizin yemek hazııır, sesiyle kendimize gelir, alalacele pişirilmiş acı biberli bulgur pilavından tıkınırdık.

Dilimiz yanardı daha çok ekmek yerdik!!

Ağzımızın soğan kokmadığı gün hiçbir zaman olmamıştı...

Mabel sakızını belki de bu yüzden çoook severdik!!

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..