- Kategori
- Futbol
Macaristan: 3 - Türkiye :1: Acı ama gerçek

A Milli Takımımız , 2014 Dünya Kupası Avrupa elemeleri D grubundaki 4. maçında Macaristan’la karşılaştı ve ne yazık ki 3-1 yenildi.
Gönül böyle arzu eder miydi ? Avrupa elemelerinde neredeyse silindik. Bundan sonrası mucize...
Niye böyle oluyor . Osman Pehlivan’ının sırtının yerden kalkmaması gibi ; yenilip yenilip “Var mı bana yan bakan…” deyip rakiplerimizin üzerine gidiyoruz. Ama durum ortada. Yine galibiyet yok . Yine Türkiye ve Türk seyircisi hicran dolu.
Takımlar:
Macaristan: Bogdan, Vanczak, Korcsmar, Meszaros, Kadar, Varga, Elek(Dk. 46 Patkai), Gera, Hajnal, Koman(Dk. 73 Koltai), Szalai
Teknik Direktör: Sandor Egervari
Türkiye: Volkan Demirel, Hamit Altıntop, Ömer Toprak, Egemen Korkmaz, Hasan Ali, Nuri Şahin, Emre Belözoğlu, Tunay Torun(Dk. 46 Aydın Yılmaz), Mehmet Ekici(Dk. 64 Sercan Sararer), Caner Erkin(Dk. 75 Umut Bulut, Mevlüt Erdinç.
Teknik Direktör: Abdullah Avcı
Goller :
22. dakikada Mevlüt Erdinç'in golü geldi.
31. dakikada Koman, Macaristan’ın ilk golünü attı;
50. dakikada Szalai ve 57. dakikada Zoltan Gera'nın penaltı golü ile Macaristan sahadan 3-1 galip ayrıldı.
Bazı gerçeklerin bilinmesinde gerek var:
1.Futbol takım oyunudur.
2.Futbol atletik ve fiziki yeterliliğin aynı zamanda teknik becerinin üstün olmasını gerektirir.
3.Futbol bir fırsat ve insiyatif oyunudur.
4.Futbol geniş ölçüde yardımlaşma oyunudur.
5.Ve nihayet futbol , bir strateji ve taktik oyunudur.
- Futbolda maç kazanılmak isteniyorsa, ilk önce masa başında kazanılmalıdır. Onun hesapları iyi yapılmalıdır. Karşı takım son derece iyi etüt edilmelidir . Futbolculara strateji ve taktikler çok iyi anlatılmalıdır. Bu maçta , bizim takımin strateji ve taktiklerinin neler olduğunu bana söyleyecek birisi var mıdır?
- Bir takımda futbolcuların bir bölümünün saçının, sakalının birbirine karışık olması ne demektir : “Ben istediğim gibi davranırım; bana kimse karışamaz..!” Söylenilmek istenilen bu mudur? Futbolda herkes istediği gibi oynayıp, istediği gibi davranabilir mi?
- Futbolda kısa paslar mı önemlidir yoksa uzun paslar mı? Bir Teknik direktör hangisini tercih eder. O zaman bizim takımın habire ileri toplar sallayıp, gol beklemesi nasıl izah edilir?
- Orta saha oyuncusu olarak bilinen Hamit’in Sağ-bek’te oynatılması ne kadar doğrudur. O da tabii yerini bırakır gider ve kolay kolay geri dönemez…
-Futbol’ da top, ilk hareketlerde daima açıklardan oyuna sokulmaz mı? Bizim açıkların nerede olduklarını gören oldu mu? Kaç tane akıllıca pas yaptılar…
-Gol yeyince bir takım böylesine çöker mi? Maneviyat bu kadar çabuk bozulur mu? Şu futbolu ne yazık ki akıllıca oynamıyoruz. Sonuna kadar götüremiyoruz.
- Futbol’da “Kombine akın..” denen bir olay vardır. Öylesine , akınları ne zaman yapabildik; bu konuda ne kadar başarılıydık?
-Bu futbolcular kaleciyle karşı karşıya kalınca ne yapacaklarını bilmiyorlar mı? Bunun dersini almamışlar mı? Niye acemi gibi davranıyorlar? Topu kalecinin üzerinden aşırtma diye bir teknik vardır. Niye uygulanmıyor?
-Kalecinin soğuk kanlı olması iyidir. Ama kendisine güvenerek, yavaş davranması ve durmadan açık hatalar yapması ne kadar doğrudur.
Maçın sonuna doğru takımda ne motivasyon kaldı, ne de oynama azmi. O zaman bu durum kimin suçu?
"Macaristan bugün çok iyidi ," demek bu maçı anlatmaya yeter mi?
Maç bitti, şimdi suçlu aramak zamanıdır. Kaleci Volkan mı suçluydu… Savunma hattı mı yetersizdi? Yoksa Teknik Direktör’ün yetersizliği mi bu durumu doğurdu. Bilemiyorum. Her halde bir süre sonra her şeye yeniden başlamak zorunda kalacağız. Allah bizi affetsin!