Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '07

 
Kategori
Güncel
 

Mahalle baskısı

Mahalle baskısı
 

Herkes yazmaya başladı bunu. Sanki çok yeni bir şeymiş gibi.

Mahalle baskısı denilen şey...yıllardan beri hatta yüzyıllardan beri süregelen bir durumdur. Ve hiç ama hiç sağlıklı bir davranış değildir.

Mahalle baskısı adı verilen çarpıklık “Başkaları ne der?” kaygısıyla kendi fikirlerinden ve hatta hayatından vazgeçmekten başka bir şey değidir. Mahalle baskısı o kadar içimizdedir ki hatta evimizin içine bile girmiştir. Evler de salon hep misafir için saklanır...normal hayatlarını yanda ki daracık odaya sığışarak yaşayan insanlar ancak misafirleri ile birlikte kullanırlar salonlarını ve oradaki eşyalarını. Çünkü başkaları için yaşanır hayat. O yandaki oturma odasında otururken...salon tüm karanlığı ve soğukluğu ile misafirlerini bekler.

Örnekler;

Yeni evlenenler hemen yatak odası, yemek odası alma çırpıntısındadırlar...Aaaa olmaz almadan...hemen alalım...borç morç alalım....ne der sonra alem. (Hakikaten ne derler acaba...ııyyyghhh ezikler...bir yatak odaları bile yoook mu derler?)

Mahalle baskıları bir sürü aslında.

Sokak kapınızı açarsınız anında cam da biter bir sürü komşu...Hani sanki eve birlikte gireceksiniz onlarla.

Üniversite yıllarımda böyle sokak kapısını tam açtığım sırada cama üşüşen teyzelere, ablalara el sallayasım gelirdi.... “Eveeeet, sevgili mahalle halkı bugünü de bitirdik...bugünkü vize de harika geçti...hani onu da merak edersiniz diye söyliyeyim dedim de”

Bu tuhaf merak, hastalıklı bir durum alırken bir süre sonra baskıcı bir hale dönüşüyor...kim gelmiş, kim gitmiş, ne giymiş...kiminle gelmiş...daha bir sürü soru.

Mesela başka versiyonları...

-Bak bu kadar uzun nişanlılık sürmez hadi bakalım...

-Eeeee evlendiniz bir sene oldu nerede bebek yahu...

-Bak bunun adını koyalım...söz, nişan...neyse adını koyalım...(olur mesela tuzluk diyelim..nasıl oldu acaba?)

-Yaşın geldi kızım hadi evlen artık...

Daha bunun gibi bir sürü baskıcı davranışlar. Hele bir de baskı din bazlı olunca insanlar daha bir sessizleşiyor...halbuki akıl işin içinde olmalı başka işler değil.

Son örnek ise türban...insanlar türbanı sırf çevreleri bastırıyor diye takmaya başlamışlarsa çok yazık...Herkesin inancı kendinedir. Ve başkaları için yaşanan hayatlar sadece kandırmacadan ibarettir...ötesi de yoktur.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..