- Kategori
- Futbol
Manisaspor-Trabzonspor maçından notlar

cora
Kırıcı Tayfun!
TS’nin sağına çözüm bulması gerekiyor, bu bölge geçen sene de aksıyordu, aksaklık sürüyor; özellikle tek santraforlu, iki çizgili oyuna geçilmesi bu bölgenin defosunu belirginleştirmiş durumda. Tolouse maçında maçı kıran iki gol de Tayfun’un hatalarından geldi. Manisa maçında yenilen gol, Serkan Balcı'nın dikkatsizliğinden doğdu:iki seçenek var: ya oyun anlayışını, bu bölgenin yükünü hafifletecek duruma sokacak, ya da bu bölgede savunma bilen bir oyuncu kullanacaksıız=Song(veya Ceyhun)
Tayfun Cora yalnızca savuma ve bek oynayamamasıyla değil, oyun tarzıyla TS savunması için doğru oyuncu değil. Tuncay Şanlı’nın savunma versiyonu, bu bir felaket, çünkü dağınık savunmacı olmaz. Hücumda katkı sağlıyor; ama görevi savunma. Geçtiğimiz yıl, yaptırdığı veya yaptırmak üzere olduğu penaltı pozisyonlarını hatırlıyorum. Zaman zaman şans verilebilir ama savunmada değil.
Sorun sadece sağ taraf değil, dünkü TS’de maçı belirleyen sorunun esasının yorgunluk sorunu olduğunu düşünüyorum. Avrupa bittiğine göre, bir daha TS’u bu kadar çaresiz göreceğimizi sanmıyorum; sağ taraftaki teknik eksiklik giderildiğinde sonuç almak daha kolay olacak. TS’u paniğe kapılmasını gerektirecek bir şey şimdilik yok. İşin kötü tek yanı GS’nin 6 puan gerisine düşülmüş olması; ama daha ligin başı.
İki yenilginin Tolouse maçının, öncesi ve sonrası yaşanmış olması da, yenilgilerle ilgili olarak, kesin olmamakla veraber bir fikir verebilir.
Colman’ı, Alanzinho’yu oyuna almak için oyundan almanın yanlış olduğunu düşünmüyorum. Alanzinho, rakip yorulduğunda, öne geçildiğinde veya oyun disiplininden kopmaya başladığı anlarda silah. Bu kadar para verilen biri için, bu gerçek kulağa hoş gelmese de böyle. Collman her oyunda etkili olabilecek bir oyuncu; özel değil ama yararlı oyuncu.
Bakkal’ı kutlamak lazım: takımın iki ası yokken ortaya koydukları oyun etkili; sonuç almaya yönelikti, kaybedebilirlerdi de. Manisa’yı yenmek bu yıl kolay olmayacak.