Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '08

 
Kategori
Güncel
 

Marmaris'e kıyılır mı?...(II)

Marmaris'e kıyılır mı?...(II)
 

Datça Yarımadası'dan görünüm


Sayın Ender Türkkan (DHA), bu günkü Milliyet'te , Marmaris'in Osmaniye köyünde, yüzlerce çam ağacının kesilmesine neden olan çalışmaların, üçüncü gün sonunda yeniden başladığını belirtiyor... Ve AKP Muğla milletvekili(!) sayın , Mehmet Nil Hıdır beyefendi ve parti ilçe yöneticisi arkadaşlarının Osmaniye köyünde, halkla kucaklaşarak, şöyle konuştuğunu bildiriyor: ''Osmaniye baldan yılda 12 milyon YTL gelir elde ediyor. Maden faaliyete geçerse, yılda 25 milyon YTL getiri sağlayacak (götürüsünü hesaplamayı bilmiyor...), 411 ağaçtan 250 kilo balımız kaybolmuş olur, bunun da maliyeti 62 bin YTL.25 milyonun yanında 62 bin YTL'nin lafı mı olur? Ayrıca biz bu şirketlere burada okul yaptırtırız, yollarınızı düzeltiririz, gerekirse(!) köylülerimizin maden ocağında çalışmalarını şart koşarız.250 kişi madende çalışsa, köyümüze büyük miktarda para girer!..'' Sayın milletvekili yanlış söylemi bir tarafa da, ''Neslişah Madenciliğe'' karşı, bu yaptırım gücünü nerden ve nasıl buluyor!...Almadan vermek, Allah'a mahsus!.. Adamlar, yasaya uygun iş yapıyorlar, niye ve neye karşılık Osmaniye halkına böyle bir çıkma yapsınlar!... Zaten ne kazanıyorlar ki?...
İşte bu , bir yere payandalanmış , günü birlikçi, pragmatist, rant ve faiz ekonomisiyle örülmüş, perakendeci AKP zihniyetinin somut bir görüntüsü... Halkı da, bir şekilde, bu han-ı yağmanın içine çekebilmek...Çocuklarının ve torunlarının geleceğini, güzelce ipoteklemek... Şimdi birde gündemde gene utanç verici, orman alanlarına turistik tesisler yapma, bu alanları bir de bu şekilde yok etme çalışmaları var; karanlık hep karanlık!...


Muğla ili; Marmaris, Datça Yarımadası, Gökova, Hisarönü Körfezi, Fethiye, Köyceğiz, Dalyan ve devamı... Dünyada on doğa harikası bir bölge varsa, mutlaka bunlardan biri... Ve bu bölgeler de, kör, ahmak, aymaz ve perakendeci zihniyetlerle, 60 yıldır yönetilmeye çalışılıyor!... 1950'den beri bu ülkeyi, tarım toplumundan bir türlü sanayi toplumana geçiremeyenlerin egemenliğinde, garip bir sağcı zihniyet yönetmeye çalışıyor ve işte sonuçları... Ülkeyi, Batı'nın, Tanzimat'tan bu yana süregelen, rantçı, faizci, ulusal sanayiyi ve tarımı yokedici, ülkeyi bağımlaştıran politikalarına alet ve edavat olan zihniyetler sarmalı maalesef yönetmeye çalışıyor...Ve onun, günlük, perakendeci çıkarlara karşılık , uzun vadeli stratejisiyle ve bunun doğrultusunda; kullandığı ve sonra süpürdüğü işbirlikçi, zavallı zihniyetler...Kimler geldi, bu politik yaşamdan, kimler geçti... Ve ülke insanına çok büyük bedeller ödetildi...


Sayın sayısal milletvekillerimiz ve siyaset arkadaşları, Barselona'yı mutlaka tanırlar ve bilirler... Futbol takımı, turistik, resmi ziyaretleriyle, alışverişleriyle, ünlenmiş bir kenttir!.. Ancak bize daha yararlı bir tarafı vardır!... O da; 16.Şubat.1976 yılında ve geliştirilerek, 9-10.Haziran.1995'de, Barselona'da, ''Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunma Sözleşmesinin'' imzalandığıdır!... Ve yerelde daha önemlisi de, 7.Ekim.1988 tarihinde, o günkü Bakanlar Kurulu'muzun ; 88/13151 no'lu kararıyla, bu protokolü, ülkemizde de uygulamaya koymaya çalışmasıdır!... Ve içerik olarak özetle;Datça-Bozburun Yarımadası, Bakanlar Kurulu'nun, 22.10.1990 tarih ve 90/1117 sayılı kararıyla, ''Özel Çevre Koruma Bölgesi'' olarak tesbit ve ilan edilmiştir... Kültürel ve doğal miras, ilke olarak korunma altına alınmıştır... Bu alanlar Barselona Sözleşmesinde, şu başlıklar altında toplanmıştır:

1-Örnek tipteki kıyı ve eko sistemlerinden uzun vadede varoluşlarını sağlayacak ve içerdikleri biyolojik çeşitliliği sürdürecek, yeterli boyuttaki alanlar,

2-Akdeniz'de, doğal yayılım alanlarında, kaybolma tehlikesinde olan veya gerilemeleri, özünde kısıtlanmaları sonucu

doğal alanları azalmış yaşam alanları,

3-Hayatta kalmaları ve üremeleri kritik olan ve iyileşmeleri tehlike ve tehdit altında olan türleri ( ki ...Marmaris Çam balı'nın vazgeçilmezi, ''Basra böcekleridir ''ve en ufak toz, onların yaşamını mahveder...) veya fauna ve flora bakımından, endemik türleri barındıran yaşam alanları,

4-Bilimsel, estettik, kültürel ya da eğitim bakımından ve özel ilgi bakımından önemi bulunan alanlar...


Ve sorun, Osmaniye Köyü'nün , vazgeçilmez, 411 ağacı ve 250 kg balının ötesinde, tüm yarımadayı etkileyen bir sorundur!... AKP ve onun değerli milletvekili ve yerel kurmayları da, bunun ayrımına varmak zorundadırlar...Halkı da, alışılagelmiş kömür, gıda yardımı, işe koyucağız gibi çıkmalarla, aldatmak ve pasivize etmek yerine, ekmeğini yedikleri coğrafyayı koruma erdemine kavuşma çarelerini aramak zorunluluğunu hissetmeye çalışmalıdırlar!... Örnek bir simge olarak, Osmaniye Köyü halkı; ne cahil, ne budala , ne aptal ne de aymazdır... Bu yüzden, cahillik, aymazlık ve toprağına ihanet yarışında, hep yarış dışı kalmışlardır... Ancak, işbirlikçi, yokedici , ülkenin, çocuklarının ve gelecekteki torunlarının çıkarlarına düşman, ancak prosedüre uygun olarak işletilen, bu '' yeni maden yasasına'' karşı da, kısmen çaresizdirler... Bu yasa, özellikle, Global Maden Tröstlerinin, yüksek çıkarlarına uygun olarak hazırlanmış, kötü, beceriksiz bir yasadır!... Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarına da terstir !...


Datça-Bozburun Yarımadası; nefes kesen koyları, sayısız özellikli bitki örtüsü, tam olarak değerlendirilememiş faunasıyla, bir yeryüzü cennetidir...Ve kendi eko sistemiyle, kendisini günü birlik, dar çıkar hesaplarıyla yok etmeye çalışan bu zavallı zihniyetlere karşı da, ''dünya insanları'' desteğinde, mücadele etmeye devem edecektir...


Fotograf: Datça Yarımadası'ndan görünüm
 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..