- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Mayinli iki sessiz yazi...

OYNA-MAYIN!
Umur Talu, Sabah, 4/12/2006
Önceki gündü.
Bir patlama oldu.
Belki TV'nin sesi açıktı, belki radyo; duymadınız herhalde.
Ben de, işte günlük gaile, hara güre, trafik vesaire; duyamadım.
Nasıl söyleyeyim, "patlama küçüktü" desem de yalan olmaz; "patlama büyüktü" desem de.
Küçüktü; çünkü, küçük Şırnak'ın küçük bir köşesinde iki çocuk, iki kardeş öldü ve zaten gazetelere de küçücük haber olarak sokulabildi.
Büyüktü; çünkü, bizim ülkemizin bir köşesinde, hani hep öylesine deriz ya, "bizim çocuklarımız" öldü ve tahmin edin ki, siz, biz, çocuklarımız orada olsaydı, bedenleri paramparça yapan o patlamanın ne kadar büyük olduğunu kabul ederdik.
Kısacası;
Oradaaan, iki "Saltan" kardeşin bedenlerinin tam içinden ve muhtar babaları ile ailelerinin yüreciklerinin orta yerinden çok, ama çok büyüktü.
Bizim buradan, sizin şuradan bakınca, yani bakmayınca ise, küçük, küçücüktü.
Mayın patlamıştı!
Bilgisayarınızda muhtemelen bir "mayın tarlası" oyunu vardır.
Şöyle düşünün.
Basıyorsunuz, basıyorsunuz karelere; derken bir "kara mayını" patlıyor. İşte, her seferinde, mayına her basışta bir çocuk, bir asker, bir köylü, bir insan ölüyor.
Memleketimizde 3 milyon "anti-personel kara mayını" var. (Tam olarak 2 milyon 979 bin 165 mayın stoku!)
Kara mayınlarını yasaklayan sözleşmelere epey gecikmeli, o da yönetmelikleri filan tam çıkaramadan, uzaktan uzaktan, biraz mahcup uyuyor gibiyiz.
Genelkurmay'ın bir 8 yıldır, "anti-personel kara mayını yasağı"na dair beyanı mevcut.
Bulgaristan sınırında özellikle, temizlik yapıldığı biliniyor.
Ama Suriye sınırı: "Landmine Monitor" raporuna göre, 2006 itibariyle 984 bin 313 mayın; Güneydoğu mayın kaynıyor.
Otlaklar, mezralar, köyler, yollar, tarlalar, dere kenarları.
Kaynamada kaçakçılığa ve sonra PKK'ya karşı döşenmiş mayınların da rolü var. En yoğun "resmi" mayınlama yılları 1956-59 ve 1984-99.
Bir de, PKK'nın köşe bucak yerleştirdiği, özellikle ilk Körfez Savaşı'ndan bu yana, "dünyanın en korkunç mayın tarlası" Irak'tan taşınan mayınlar.
Dünyanın iyiliğine yarayabilecek nice sözleşmeyi elinin tersiyle ittiği gibi, kara mayınlarını yasaklamaya da yanaşmayan ABD gölgesinde dolanan ve yerleşen mayınlar.
Lafa bakılırsa, temmuzda PKK, "Cenevre Sözleşmesi ile yasaklanan mayınları kullanmayacağını" ilan ediyor.
Tek (çift) kelimeyle, "mayın, kahpeliktir".
Binlerce mayına bir de, patlamamış bombaları, saçılmış mermileri ekleyin.
Oynarken parçalanan, oyuncak diye bunlara yapışan ve havaya uçan kaç çocuğunuz oldu, biliyor musunuz?
Mütevazı hesaba göre, 90'ların ortasından bu yana en az 300 çocuk.
En az, 300 ölü çocuk.
Bir de, elsiz, kolsuz, bacaksız, gözsüz, sağır kalmış yüzlerce çocuk ve yetişkin ile gencecik askerler, askerler.
Tabii, "Terör ve terörle mücadele"de, 30 bin, giderek 40 bin ölüsü olan bir ülkede, o bombalar, mayınlar, ölü çocuklar küçülüyor, önemsizleşiyor, patlamanın sıradan şiddetiyle bir toz gibi ufalanıyor ve rüzgara karışıp uçuyor.
Bir toz tanesi buralara ulaşıp bir habercik olursa, oluyor. Zaten minicik haber olup hemen oracıkta bir daha ölüyor.
Başta yöre halkı, çocuklarını tuzağa düşürüp parça parça eden bu kahpeliğe karşı "temizlik" istenmeli.
Hem, uluslararası sözleşmelerin öngördüğü, Genelkurmay'ın, hükümetlerin, Meclis'in vaat ettiği gibi hakiki bir mayın temizliği; hem de, her türlü kahpeliğe karşı vicdani temizlik ve haykırış.
Ağıt yerine, evet, çığlık!
***
MAYINLARI TEMIZLEDIK MI?
Milliyet Blog, 2/10/2006
Bazı konular gündeme geliyor. Üç beş gün tartışılıyor. Sonra problem ortadan kalkmış gibi unutulup gidiyor...
Hersey güllük gülistanlık...
Onümde bir disk var: Bir İngiliz Firması hazırlamış. Türkiye' de mayınlardan ölenleri, sakat kalanları anlatmış. Bir sürü rakamlar... Askerler, çocuklar, köylüler... Sakat, ölü, yaralı...
Askerimiz, insanımız, çocuklarımız; hem bizim, hem de teröristin yerleştirip de unuttuğu mayınlardan telef oluyorlar!...
Mayını en iyi asker temizler, demişler...
Mayın temizleme de uzman dünya firmaları var... Eğitim veriyorlar... Teçhizat, malzeme öneriyorlar... Mayın temizlemenin dünya standartlarında yapılıp yapılmadığını, yine askerlerden oluşmuş bir ekiple birlikte denetliyorlar...
Benim bildiğim Türk Silahlı Kuvvetleri bu mayınları temizler... Güvenlik zafiyeti mi?
Yine benim bildiğim Türk Silahlı Kuvvetleri, mayın olmadan da güvenliği sağlar...
Yeter ki, Türk Milletinin temsilcileri kararlarını versinler. İmkan tanısınlar...
Mayınları temizleyelim!... İnsanlarımıza ayıbımız da mayınlarla birlikte temizlensin...
***
NOT:
Güneydoğu'yu ve mayınları iyi bilen bazı emekli subaylar:
"1. . 98'de Genelkurmay mayını yasakladı. Stoktaki mayınların (2 milyon) 2008 sonuna kadar, Suriye sınırındakilerin (içeridekilerle 1 milyon) 2014 yılına kadar temizlenmesi için devlet söz verdi.
2. Türkiye'nin resmen kabul ettiği sınır bölgelerindeki mayınlar dışında, Silahlı Kuvvetler'in PKK mücadelesinde döşediği, maalesef mayın tarlası olduğu gösterilmeyen, askeri birlikçe korunmayan mayınlı alanlar var.
3. İç güvenlik karakolları, askeri birlikler çevresi; mesela Büyük Ağrı-Küçük Ağrı arası bölgede 200 bin mayın var ve mayın tarlası işaretleri yok.
4. Bazen köylüler havaya uçar, çocuklar ölür. Bu bölgelerde ya bizim döşediğimiz veya PKK'nın koyduğu mayınlara basmaktan olur bu. PKK ile mücadelenin olduğu her yerde mayın vardır.
5. Türkiye-Suriye sınırında 800 kilometre boyunca 18 bin 500 hektar mayınlıdır. Bugün yaklaşık 500 bin dönüm potansiyel tarım alanı mayınlar yüzünden tarıma kapalıdır.
6. TSK önce mayınları temizleyebilir miyiz diye makine araştırması yaptı ve bakıldı ki makineyle olmaz, vazgeçildi. İş hükümete kaldı. Hükümet Maliye'ye bıraktı.
7. Maliye Bakanı talimatıyla, kanunsuz şekilde Yap İşlet Devret ile mayınlı arazi temizlenmesine yeltenildi ve sadece İsrail firmalarının girdiği ihale ile, 500 bin dönüm alanda temizlik karşılığında 49 yıllığına bedelsiz tarım arazisi verilecekti. İtirazlarla iptal edildi. Unakıtan'ın oğlu ile yine Ofer ailesinin devrede olduğu anlaşıldı.
8. Devlet, Ottawa Sözleşmesi'ne imza atıp kanunlaştırmasına rağmen o 1 Mart 2003 tarihinden beri mayın temizlemek için hiçbir şey yapmadı.
9. AKP maalesef Güneydoğu'nun toplumsal gerçeğinden, ağalık düzeninden kaçamadığı için mayınlı alanları temizletip halka dağıtma cesaretini bulamıyor. Hep erteliyor. Sadece Suriye sınırı bölümü 500 milyon dolara 5 yılda temizlenebilir.
10. Sınır dışında, TSK mayınladığı yerleri işaretlemeli, levhalar ile belirtmeli ve korumaya almalıdır. Aklınıza gelmeyen yerler mayınlı. Bela büyüktür.
11. Sınırda mayınlı alanların kimi bölümünde hiç işaret, çit yok; çocuklar top oynarken ölüyor.
12. Devlet, tüm mayınlı alanları çevirerek halkını korumalıdır. Mayın faaliyet merkezi kurulmalıdır. 10 yılda tüm mayınlardan kurtulmalıyız. Bu temizlik istihdam da yaratır.
13. Güneydoğu insanının ne günahı var? 500 bin dönüm alan mayınlı ve fakir halk yanında oturup bekliyor."
Sabah, Umur Talu, 10 Aralik 2006
Fotograf:
Kirmizi ile gosterilen yerler dunya da mayinlanmis bolgeler!
Ferdi'ye yardim icin tiklayin: http://biryardimeli.bz.tc