Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '07

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Medyanın bazı kalemleri küresel ısınmanın çok abartıldığı görüşünde.

Medyanın bazı kalemleri küresel ısınmanın çok abartıldığı görüşünde.
 

Görebildiğim kadarıyla Amerikan medyasına benzer biçimde bizim medyada da küresel ısınma gerçeğini felaket tellallığı olarak adlandırıp, "yok canım bir şey yok, sizi kandırıyorlar" izahına girenlerin sayısı arttı. Bu yazarlar ve yorumcular kendilerince insan ferahlatmaya, tehlike yokluğuna vurgu çekmeye, doğayı harvurup harman savurmaya alışmış sorumsuz yığınlara konforunuz sizde kalacak garantisi vermeye soyunuyorlar. Oysa Batı'da, bırakın küresel ısınmanın varlığının tartışılmasını, bilim adamları yıl yıl hesapladıkları tehlikenin önünü almak için onlarca yeni projeyi hazırladı bile. Bugün ihtiyacımız olan, geri dönüşü mümkün olmayan hasarları çoktan vermiş olduğumuz yerkürenin üzerinde aynı pervasızlıkla yaşamayı sürdürmenin yollarını aramak değil, nasıl doğaya daha saygılı yaşayabiliriz, nasıl daha az tüketip daha az kirletebiliriz meselesine odaklanmaktır. İki köşe yazarımızın şu "küresel ısınma" meselesinin nasıl abartıldığı ile ilgili harika (!) yorumlarından birer parça paylaşmak gerek.

-Haşmet Babaoğlu-

Küresel ısınma denen şey bilimselliği abartılan bir hipotez mi? Yoksa insanlık için çok ciddi ve çok yakın bir tehlike mi?

Bizim popüler medyada ise şimdilik ben ve Yurtsan Atakan uzaktan uzağa "mesajlaşıyor" gibiyiz.

Yurtsan geçenlerde Kelebek'teki köşesinde küresel ısınma-iklim değişikliği tezlerinin abartıldığını yazmış ve Michael Crichton'un son romanından da esinlenerek mülti trilyon dolarlık ekolojist endüstrinin "yaklaşan felaket" atmosferinden ekmek yediğini vurgulamıştı.

Yurtsan'ın bu sözlerine karşılık, ben de "bilimsel güvenilirlik konusundaki kuşkular iyi güzel de çevreci endüstri yerine çevrenin içine eden endüstrinin adamı olarak ABD'ye başkanlık eden Bush'un Pentagon'unun bile küresel ısınmanın çok ciddi tehdit olduğuna dair 2004'te verdiği raporu unutma" diye yazmıştım.

Malum, küresel ısınma tezini savunanların en önemli kanıtlarından biri Antarktika buzullarının çözülmeye başlaması!

Yurtsan geçen gün Hollandalı bilim adamı Michiel Helsen'in son araştırmasını gündeme getirdi.

Helsen, Antarktika'daki buz ve ısı ölçümlerinin sağlıklı olmadığını, geçmişle bugün kıyaslamalarının güvenilir kaynaklara dayanmadığını söylüyor.

Helsen'i bilmem.

Ama küresel ısınmanın abartıldığını söyleyen kimi bilim adamı ve yöneticilerin de kariyerlerinin bir garip olduğunu biliyorum.

-Yurtsan Atakan-

Tokat oğlanı ise küresel ısınma. Herkes suçu küresel ısınmaya atıyor.

Bilim küresel ısınmanın hissedilebilir etkilerinin 20, 30 yıl içerisinde kendini göstereceğini söylüyor. Dünyanın ortalama ısısının 20. yüzyıl boyunca 0, 74 oC arttığı tahmin ediliyor. Küresel ısınma böyle giderse dünya yüz yıl sonra 1, 1 ila 6, 4 derece ısınacak.

Gerçekleşirse, bu bir felaket demek kuşkusuz ama ancak yüz yıl sonra hissedilebilir bir ortalama sıcaklık artışını bugüne taşımanın alemi de yok.

Tüm bu bilimsel gerçeklere rağmen küresel ısınma yobazlığı yapmaya gönüllü bu kadar çok köşe yazarının ve gazete editörünün olması da üzücü bir gerçek. Gün geçmiyor ki gazetelerde "Küresel ısınma nedeniyle yaşadığımız bu anormal yaz sıcakları" kalıbıyla başlayan bir köşe yazısı ya da "Küresel ısınma nedeniyle kuruyan barajlarımız" safsatasıyla başlayan bir habere rastlamayalım.

Ne güzel, küresel ısınma da yok, kıtlık, kuraklık, seviye yükselmeleri, buzulların erimesi, sıcaklık dengesizlikleri, susuzluk sıkıntısı, hiçbiri yok. Hepsi "abartma" ve "cehalet." O zaman aynen devam. Vur patlasın, çal oynasın.

 
Toplam blog
: 108
: 2011
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

İsmim Burak Çapraz. Buraya başladığımda 21'dim, öğrenciydim. Bir okul bitti ama hala öğrenciyim. İl..