- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Melenkolikleştirdi beni portakal çiçeklerinin kokusu

Akşama doğru davet üzerine Aslanköy üzerinden gidilen Tundra diye ahşaptan yapılmış bir mekana gittik. Torosların eteği...Ağaç kokusu her tarafa sinmiş, sağımız solumuz ulu ulu ağaçlarla çevrili.Otantik ve büyüleyici bir yer.Anlıycağınız tam benlik, Yemekleride güzel ama ben doğa aşığı olduğumdan manzarayla karnımı doyurmuştum , üsterik fazla kilolarıma kilo eklemeden.
İnanırmısınız böyle sakinliği ve huzuru bulmuşken beni burda ömür boyu bırakıp gitseler ruhum duymazdı bile.Şehrin gürürtüsü yok, kirliliği yok, Irakta ölen insanlar, şehitlerim, yurdumuzun içinde bulunduğu karmaşa, çözümsüz sorular, oflamalar puflamalar , sadakatsiz ve ikiyüzlü insanlar...
O ortam benim pembe gözlüklerimle yeşilin ahengi inanılmaz...
Mutluluğun nekadar huzura bağlı olduğuna , yeşil denizde tekrar şahit oldum.Samimi sıcacıktı doğa ana, hele güneş batarken , güneşin yeşille ışıklı dansı büyüleyiciydi.Her güzel şey gibi buda çabuk bitti , Mersin'e yaklaştıkça maalesef içimi kaplayan huzur yerini tarifi imkansız bir boşluğa bıraktı.Mersin'im , benim güzel şehrim yeşil doğa anayı küstürdün mü? Küçükken Bursa'dan Mersin'e gelişlerimi hatırlarımda negüzel kokardı portakal çiçeklerı.Şimdi her taraf taş hani yeşillik, hani portakal çiçeklerinin kokuları ?Şehrin büyüsüydü , büyü bozuldu...Yazık!
En azından kesilenin yerine şehrin dışında değil, içinde yenisi ekilseydi. Mezitliğ'e de gelişme geldi ama Mersin gibi Mezitli'dede kokmuyor artık portakal çiçekleri, birer birer modernliğin, gelişimin kurbanı oluyorlar.
Çocuklara üzülüyorum aslında .Büyük şehirlerdekilere acırdık, yavrucuklar yeşili göremiyor diye acınacak hale biz geldik.Geçmişin büyüsünü yüreklerinizin unutmaması dileğiyle , bukadar melenkoli yeter diyorum.
Saygılarımla
Nefise Canaran