Melih Gökçek terleyince..

Kahvemi alıp TV nun karşısına geçtim. Star TV kanalında Uğur Dündar'ın yöneteceği, Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek'in yüzleşme düellosunu seyretmek için. Ancak, kahve yerine sakinleştirici almam (!) daha uygun olacaktı. Konuşma tarzı, kadınlara taş çıkartacak şekilde dır dır üslubu ile Gökçek düelloya damgasını vurdu. "Tarafsız program yöneteceğim, haksızlık yapıldı" denmesin diye oldukça nazik davranmaya çalışan Sn. Dündar bile çileden çıktı. Sn. Kılıçdaroğlu ise; çok sakin bir şekilde susulması gereken yerlerde susup, iddia ettiği konularda kararlılığını ortaya koyan bir davranış sergiledi.

Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 800 bin aboneden fazla para alındığını, EPDK'nın bu paraların geri ödenmesi yönünde karar verdiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, sayaç değiştirmek isteyen abonelerden 150 dolar fark alındığını, ancak bu abonelerin sayısının açıklanmadığını söyledi.

Sn.Gökçek'in düello sırasında alnından terler boşandığını gözlemledim. Konuştukça ses tonu yükselen Gökçek konu dışına çıkarak kendini savunmak istedi.

Açık oturumda Melih Gökçek ve Uğur Dündar arasında tartışma çıktı ve Dündar programı yarıda kesti. Gökçek, Dündar'ı 'taraf tutmakla' suçladı ve 'Sayın Dündar taraf tuttunuz. Bir daha çağırsanız da gelmem" diyerek Uğur Dündar'a tepki gösterdi. Uğur Dündar ise, "Ben de bir daha sizin olduğunuz programı sunmayı istemem" diyerek uzun süreceğini sandığımız programı yarıda kesti. "Gören göz kılavuz istemez" diye bir söz vardır. Görmekle birlikte duyduk açık oturumda. Bundan sonrası Ankara'lı vatandaşlarımızın sandıkta vereceği oylara bağlı.

Sağduyulu olup verilen kömürlere, erzaklara, altınlara kanmamaları. Bu dağıtılan avantaların kendi sırtlarından nasıl çıkartıldığı bu açıkoturumda (sadece bir kısmı) açıklandı. Her ne kadar Gökçek laf kalabalığı ile konuyu saptırmak istese de arif olan anladı.