Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Memuriyet

Gündemimizi bu günlerde meşgul eden iki konu var.Birincisi Lübnan'a asker gönderelim mi?İkincisi daha önemli, devlet memuruna 2007 yılında ne kadar zam yapılacak.Gerisi fasa fiso.

Lübnan da benim ne işim var.30 yıllık Beyrut savaşlarına 2006 yazın da ben mi çözüm olacağım.Hıristiyan araplardan bana ne.Hıristiyanlarla savaşan bedevilerden bana ne.Beni hep arkamdan hançerlemedilermi?Doğu illerimizde insanlarımız kahvede neden sırtlarını duvara verirler hala.Ortadoğunun Jandarmalığını ne zaman bırakacağız.Biz sınırlarımızı çizdik o konu kapandı artık.Uşaklığı bırakalım.

Ancak insani yardım yapılacaksa yaparız.Ama benim Orta Anadolumda, Doğu ve Güneydoğu Anadolumda '' insani yardım yapılacak'' o kadar çok yer varki! Bırakın zengin bedeviler ile zengin hıristiyanlar yardım etsin.Telekom'u satmadıkmı? üç kuruşa.Oradan arta kalanlarla, şimdiki kazançlarıyla ve Telekom'un gerçek değeriyle Lübnan'nın hertürlü sıkıntısını giderirler.Siyonistlere de bir çift lafım var.''Bap 7'de ,'' Şimdi Oturduğumuz memlekete Tanrı onu getirdi ve orada kendisine miras olarak ayak koyacak yer bile vermedi'' (1) şeklindeki betimleme, siyonistlerin topraklarında hiç bir zaman rahat edemeyeceklerini anlatmaktadır.Bize ne! Benim yurtdışına gönderecek ne Memurum var, nede evladım.

İkinci konu memurumuz.Vatandaşlarımızın memuriyete nasıl intikal ettiklerini köylüsü , kentlisi herkes çok iyi biliyor.''Benim oğlana bir iş, nasıl bir iş olursa olsun.Yeterki oğlum devlet memuru olsun'' yakarışlarını gayet iyi biliyorsunuz.Bu şekilde işe alınan Devlet Memuru kızınız , oğlunuz binbir zahmetle işe aldırdığınız yöneticilerimizin karşısına dikilip zam istiyor.Olacak işmi?

Buna önayak olan sendikacıların geçmişi de aynısı.Onlarda aynı tezgahın ürünü.İsterseniz bir araştırın nasıl işe girdiklerini.

Gerçek bir olay anlatayım.Doğu illerimizden birinde, şehir merkezinde, inşaat malzemeleri satan bir dükkan vardır.Gün olur dükkanın boşaltıldığını görür yakın esnaf.Hayretle sorarlar.Hayrola! neden boşaltıyorsun dükkanı diye?Merkezi yer, iyi de iş yapmaktadır.Dükkan sahibi cevaplar.Tayinim çıktı.Esnaf iyice şaşırır.Sen devlet memurumusun ki tayinin çıkasın.Dükkan sahibi hiddetle tekrar cevap verir.Yeni gelen müdür tayinimi çıkardı!

Bankamatik memurlarından şikayet eden yöneticilerimiz bu durumu çok iyi biliyor aslında.Ama kimsenin işine gelmiyor.Yukarı tükürsen bıyık , aşağı tükürsen sakal misali.Zamanında, zamanımızda adama göre o kadar iş yaratılmışki aklınız durur.Ziraat mühendisinden muhasebeci. meslek lisesi mezunundan personelci ve muhasebe bilgisi olmayan lise mezunundan müdür.Aslında herkese iş var! yeterki adamın olsun.

Şimdi dikil karşısına zam iste.Özel sektörde sıkıysa bu niteliklerinle zam iste.Hemen kapıyı gösteriverirler.Bizim memur Osmanlı'dan beri alıştığı yöntemle zeytinyağı gibi.Yöneticilerin acele bir araştırma yapması lazım.İş planlaması, saat başı iş verimliliği, yeterlilik kriterleri ve ona göre önlem almalı.Çünkü iş çıkmıyor.Çıkan iş kötü.

Hakkıyla çalışanları tenzih ederim.Zaten onlarda bu durumdan şikayetçi.Bu oran % 50-% 50 .Ben keşfetmiş değilim bu durumu.Ancak kimse söyleyemiyor.Siyasiler oy kaygısından, sendikacılar aidat kaygısından ve durumdan hoşnut olmayanlar olmayan huzurlarının iyice kaçmasından.

% 50 'lik kısım ve aslında bu kesimin içinden çıkan sendikacıların yaşantılarını irdelemekte fayda var.Kaçının yazlık, kışlık ev sahibi olduğunu.Binek arabalarına iş yerlerinde fellik, fellik nasıl park yeri aradıklarını.

Gerçek hikayede anlattığım gibi, MEMURİYET onlar için ikinci iş aslında.

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara