- Kategori
- Kültürler
Merdivenin ucundakiler

http://www.fotokritik.com/1455559 Hüseyin BUĞDAYCI
Sen, yeniyetme;
Şu sabah güneşine bağrını açmış ihtiyar: “Acelecisin?!” diye sana sormakla, senin yaşındakilerle bağlantı kurmak istiyor.
Oysa sen, cevap vermeye gerek duymuyor, kaçarcasına gidiyorsun.
Unutma, birgün senin de saçların ağaracak...
Sen, delikanlı;
Aynanın karşısında saçlarına tarak sallarken, gideceğini seven deden, köşeye kadar kendisine eşlik etmeni istiyor.
Aslında oraya kadar gidemeyeceğinden değil; senin şahsında delikanlıların aldığı nefesi hissetmek, hareketliliği görmek istiyor.
Ama sen, arkadaşlarının beklediğini bahane edip, fırlıyorsun.
Unutma, birgün sen de değişik bir havayı teneffüs etmek isteyeceksin…
Sen, genç kızım;
Arkadaşınla günün modasından bahsederken, “Bizim zamanımızda, ” diye, söze girmeye niyetlenen ninenin cümlesini ağzına sokarken, onun dünyasını ne kadar kararttığının farkında değilsin.
O, sizin muhabbetinize girmekle, genç kızlığında bir an olsun yaşamak istiyor.
Unutma; birgün senin de dişlerin dökülecek…
Siz, körpe ana-babalar;
Yaşlı ana-babalarınızı eve kapatıp, keyfî gezmelere gidiyorsunuz.
Onlar evden çıkp, parklara, işlek caddelere gitseler bile, sizin yokluğunuzdan dolayı duydukları acıyı üzerlerinden atamıyorlar.
Hele tecrübelerini konuşturmak isteyip, sizlere yol göstermeye kalktıklarında “Aman anne!” ya da “Aman baba! Demeniz yok mu; onları derinden yaralıyor.
Unutmayın; yarınlar sizlerin de saçlarını ağartacak, dökecek; belinizi büküp, elinize baston verecek ve akranlarınızı, arkadaşlarınızı elinizden alacak.
Unutmayınız;
Bugün yaşlılarını yalnız bırakanlar, yarın kendileri yalnız kalacaklar.
Yüksel Önaçan