Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Merkez Bankası Başkanı ve Özür

Merkez Bankası Başkanı ve Özür
 

Merkez Bankası Başkanı Sayın Durmuş Yılmaz, göreve geldiği günlerde kamuoyu tarafından, genelde pozitif karşılanmamıştı. Hakkında yazılan olumsuz eleştiri yazılarını, televizyonlardaki programları bugün gibi hatırlıyorum.


Çok açık söylüyorum ki Ben de naçizane bu güruhun içindeydim. Yılmaz’ı çok fazlaca tanımıyordum. Yani işin Türkçe’si “<ı>süzme önyargı” örneği ortaya koydum. Çok büyük oranda hislerimle hareket ettim. Adamın tipine falan baktım. Bu dedim, kesin iktidarın dümen suyunda olacak.


Malumunuz Merkez Bankası, yasalar çerçevesinde özerk bir kurumdur. Tabi Başkanı’nı Başbakanın atadığı bir kurum ne kadar özerk olabilirse o kadar. Ama daha ne özerk kurumların –mesela YÖK gibi- yöneticilerinin durumları aşikar ortada iken Merkez Bankası Başkanı, ortaya koyduğu tavır ve yöneticilik özellikleriyle, verdiği fotoğrafla apayrı bir noktaya koymayı başarabildi kendisini.


Bu, kişilikli ve çağdaş yönetim standartlarına yakın performansının sonucunu da birçok ulusal ve uluslararası platformda aldığı ödül, taltif ve kanaat değerlendirmeleriyle tescillemeye devam etmekte. Hatta ve hatta geçtiğimiz aylarda, bir Avrupa ülkesinden, kendi Merkez Bankalarının başına geçmesi ya da en azından danışmanlığını yapması için dolaylı teklifler aldığı medyaya yansıdı.


Bugün, Hürriyet’ten Aysel Alp’in haberi cidden düşündürücü ve bir o kadar da sembolik önem taşıyordu bence. Haberin başı şöyle:<ı> “Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleri ile yaptığı sohbet toplantısına kendi özel arabasıyla geldi. Zırhlı, motor gücü yüksek, lüks makam arabasına binmek yerine kendisine ait sivil plakalı ‘mütevazı’ arabasıyla gelen Başkan Yılmaz’ın bu davranışı, ‘Başkan küresel kriz karşısında mali disiplinin önemine dikkat çekmek için az yakıtlı arabasıyla toplantıya gelmiş olmalı’ yorumuna neden oldu.”


Zırhlı lüks arabalarından, bilmem kaç çekerli ciplerinden, yanlarında taşıdıkları avanelerinden hiçbir şekil ve şartta taviz vermeyen; geçtikleri güzergahlarda ne kadar kavşak varsa kapattıran, kırmızı ışık nedir bilmeyen; demokratik iklimlerde krallık saplantılarını yaşamaktan tarifi imkansız hazlar alan ve bu ucubeliklerinden zerrece gocunmayanların harman olduğu bu coğrafyada; Sayın Durmuş Yılmaz’ın yaptığı “<ı>haber” oluyor.


Geçenlerde, refah düzeyi bizi ona yirmiye katlayan çok gelişmiş bir Avrupa ülkesinin Başbakanı, bizim Başbakanla yapacağı toplantıya bisikletiyle gitmiş ve bu çok acayip durum, doğal olarak bizim medyamızda haber olmuştu.


Sayın Merkez Başkanı,


Sayın Durmuş Yılmaz,


Göreve geldiğiniz günlerde göstermiş olduğum önyargılı ve anlamsız tutumum nedeniyle sizden özür diliyorum. Sizin, tabi ki benim bu tavrımdan, düşüncelerimden haberiniz olmadı; çok muhtemeldir ki bu özrümden de olmayacak. Ama benim vardı ve kendi özeleştirimi yapmam ve bu özrü sizden dilemem gerekiyordu. En azından, kendime duyduğum saygı için.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..