Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '09

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Metrobüs Zammına tepki

Samimiyetle yurdum insanına bayılıyorum. Hayata ister % 100 pozitif bilimler açısından bakın, ister gerçekten aklı ile inanan biri olarak dini öğretiyi ön plana çıkararak bakın, velhasıl nereden bakarsanız bakın, olmayacak şeyleri oldurmaya çalışan bir ulusuz. Düşünce sistematiğimiz külliyen yanlış. Bu yüzden doğru olan neredeyse hiç bir şeyimiz yok. Hayatımız sürekli olarak sonuçları düzeltmeye yönelik. Sonucun adı üstünde sonuç olduğunu ve değiştirilemeyeceğini, yapılması gerekenin sorunlu sonucu yaratan nedenleri değiştirmek olduğunu algılayamıyoruz. Bunu algılayamadığımız için tepkilerimizi de yanlış zamanda, yanlış konuya ve yanlış yerde yanlış biçimde veriyoruz. Bu istisnasız böyle.

Şimdi sayın okurlar 23 kasım 2009 tarihli Hürriyet gazetesinde ki bir haber "Mterobüs zammına öğrenci protestosu" başlığını taşıyordu. Bir grup öğrenci ve çeşitli sivil toplum örgütleri zammı protesto etmişler. Protesto ettikleri nedir ? Metrobüs zammı. Bu durumda çok basit bir mantık yürütürseniz ne sonuç çıkar? Hatalı olan şey yapılan zamdır. Metrobüsün kendisi doğru bir iştir. Zam geri alınır ve/veya oranı düşürülür ise sorun kalmayacaktır. Eğer metrobüs inşaatı boyunca otobüslerin pahalı alınma iddiası dışında yapılan işin yanlış olduğuna dair bir protesto anımsıyorsanız lütfen bana yazın.

Her zaman söylediğim gibi toplumun hiç bir şekilde temelde birbirinden farkı yok. Önemli olan 2009/2010 Türkiye ve İstanbul' unda veri durum değişmeden, Metrobüs, köprü, viyadük vb yatırımlar ile ulaşım sorununun -ki ulaşım sorunu da bir sonuçtur sorun değildir- düzelebileceğinde hemfikir olmamızdır. Ayrıştığımız nokta günün birinde alınan hizmetin! bedeline zam yapılmasıdır. Yani temel konuda hemfikiriz. Temel konu/larda hemfikir olunca elde ettiğimiz siyasi yapı gelmiş / geçmiş iktidar ve muhalefeti ile budur. Teknokratı / bürokratı ile budur. Bu nedenle suçlanacak kesim asla ve asla en yukardan aşağıya tüm kurumları ile siyasi yapı değildir. Çünkü yineliyorum siyasi yapılar dünyanın her yerinde bir sonuçtur. Toplumdan siyasiler çıkar. Siyasilerden toplum çıkmaz. Aksi akla, mantığa, matematiğe aykırıdır.

Sayın okurlar bizler tepkilerimizi, sonucu tamamen bizim (aslında ben kavramı) kısa vadeli maddi çıkarlarımıza dokunan eylemlere olumlu veya olumsuz yönde verirsek hiç bir alanda hiç bir şekilde değişemeyeceğiz.

Burada sorun olan metrobüs zammı değildir. Bizatihi metrobüsün kendisi sorundur. Aslında metrobüs de sorun değildir. Yineliyorum sınırları belli ve değişemeyecek bir fiziksel alandaki insan nicelik/nitelik sorununu çözmeden sonuçlara çözüm! aramak asıl konumuzdur. Ve bu konuda tek bir sivil toplum örgütünden tek bir kitlesel eylem hatırlamıyorum. Ayrıca ben her eylemin kitlesel olması gerektiğini de düşünmüyorum. Her kurum basın açıklaması yapabilir. Katıldığı toplantılarda gerçek farklı görüşleri dile getirebilir. Siyasi partileri, yönetimi ziyaret edebilir, blog yazabilir, yapabilir yapabilir. Bakın blog diyince gene aklıma geldi. Bu sayfalarda Bolu dağı tüneli için lunapark gibi ışıl ışıl, orada araç kullanmayanı döverler demedik mi?

Evet sayın okurlar bizim aslında önce neyin neden neyin sonuç olduğunu algılamamız gerekiyor. Bir de sonuçlar değil nedenler çözülürler kuralını. Eğer bunu algılayabilirsek, işte o zaman tepkilerimiz doğru gerekçeler ile doğru yerlere gidebilir.

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..