Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Milletvekili maaşları asgari ücretliye acayip bir kroşe çaktı!

Bir “sağ gösterip sol vurma” durumları var ki; son zamanlarda kişisellikten çıkıp, yönetimin vazgeçilmezi oldu!

Oysa; sağ gösterip sol vurma bir taktik meselesidir, bir “yanıltma” amacı ile birlikte “kazanma” esasına dayanmaktadır!

Genellikle kişilikleri tam oluşmamış bireylerin başvurduğu bir yöntemdir.

Kişilik gelişimleri tamamlanmış kişiler tarafından da kullanıldığı vakidir; lakin “ters köşeye yatırma” tarzındadır ve farkı “şahsi kazanç” yerine “toplumsal bir olguya parmak basmaktır”!

En basit hali ile nasıl örneklesem: Mesela, milletvekillerinin maaş zamlarının sağlık ile ilgili görüşmelerin dibine iliştirilmesi bir kazanç meselesidir; bir yazarın “seks” başlıklı bir yazı kaleme alıp da, içeriğinde seksin sosyolojik boyutuna değinmesi bir “Ters köşe” durumudur!

“İleri demokrasi” lafı ağızlarda sakız olmuşken, anti-demokratik yaptırımlar karşısında artık dilimiz tutulmuş durumdayken, hani, yani, tepkimizi gösterecek en basit hakkımız olan “Protesto” bile sonumuz olacakken…

İleri demokrasi!

İleri demokrasi gerçekten var!...

Bazıları için önüne geçilemeyen bir demokrasi; Türköne’nin önüne geçemeyiz, mesela, asla!

“İçimize sinmedi”, “Memnun kalmadık” gibi bir hakkı yok halkın; Cumhurbaşkanın durumu dahi muğlak!

Ve, garip bir “ileri demokrasi” içinde sıkışıp kalmış insanlar ne desek, nasıl desek, ne dersek hakkımızda bir dosya hazırlanmaz; ki o dosyaların “tipik” bir maddesi var: Vatana hıyanet!

Kalk altından, kalkabilirsen!

Sen kalkarsın da; üzerine yüklenen “Vatana hıyanet” suçu kaldırılmaz! Vatana hıyanet edenler var oldukça!

Yani, “Kahve muhabbeti” tarzında yazıyor bu kadın diyorlar, vallaha doğru, aynen kahvelerde konuşulan, lakin, bir mikrofon tutulsa söylemeye cesaret edemeyenlerin adına yazıyorum!

Asgari ücreti bir kenara yazalım, millet vekillerinin aldıklarını bir kenara koyalım; milletvekillerinin vekil olmak için size verdiği sözlere de bir bakalım!

Ne sözler verildi, ne kadarı tutuldu?

Bu arada, oylarını bir lafa, bir beklentiye, bir yaptırıma uyarak kullananlar ne kadar mutludur şu an?

******

Sağlık sektörü ile sağ gösterildi; her bir reçeteye ödenen bedel, her bir ilaca ödenen katkı payı; efendime söyleyeyim, özel sağlık merkezlerinden alınan paralar, özel sağlık merkezlerinin yazdığı reçetelerden alınan fazla bedeller; ve en önemlisi altı-üstü bir suni göz yaşı alacaksınız; ille de bir hastaneye gideceksiniz! Hastane dediğiniz evinizin yakını değil! Aile hekimi de yazamıyor, nasıl bir uygulamaysa…

En yakın hastane için yol parası vereceksiniz, gidiş-dönüş; sıra bekleyeceksiniz, muayene olacaksınız, ilacınız reçetenize yazılacak.

Emekli iseniz, muayene ücretiniz, eski tarife, yenisini henüz bilemiyorum, devlet hastanesinde sekiz lira, özel hastanede on beş lira.

İlacınızı almaya gidiyorsunuz, eczaneler, zorunlu olarak, işlemlerini yapıyor; fark falan çıkıyor!

Altı-üstü sekiz liralık ilaç için; yol parasını da dahil edersek, bilmem kaç lira para ödemek zorunda kalıyoruz aslında!

Allah daha zorlu hastalıklar vermesin, o zorlu hastalıklarda “Para” ile canımızı bir ayrı acıtmasın!

Lakin, insanın işi gücü var; hoş “varsa ne mutlu!” diye sevindirik olma durumundayız; malum: onca işsiz potansiyelimiz var ki; aklı başında bir insan bu potansiyeli acayip bir şekilde kullanır!

İthalat tam da bu nedenle fazlasıyla gereksiz!

İhracat yap, ülkende var olanın üretilmesine destek ver! Önce ülkene, sonra başka ülkelere sun! İthalatı destekleme! Kendi ülkenin çiftçisine, kendi ülkenin tütün ekicisine, kendi ülkenin hayvan besicilerine güven!

Ekonomi ithalat ile büyüyorsa, sanal bir büyümedir, ne üretemiyorsun ki ülkende ithal ediyorsun?

İthal ettiğin her ürün o ükleyi kalkındırır; kendi ülkeni kalkındırmadan başka ülkeleri kalkındırıyorsan, yazık!

******

Sağ gösterip sol vurmaya daha çok var örnek! Eee, onları da ben demeyeyim de, siz bilin!..

******

Hani, araya sıkıştırılan milletvekili maaş zamlarının esas alındığı genelge biz halka ne gibi bir kambur daha yükleyecek; hele bir onu da görelim!

“İlaç katkı payı” adı; sonuç para para para!

Üç kuruş maaşınızla ödediğiniz kallavi vergiler vekillerinizin keyfi giderleri için harcanıyor da…

Ciddi bir hastalığınızda, ödeyecek paranız yoksa, ölüme terkediliyorsunuz!

Tercihiniz doğrultusunda!

Allah şifa versin!   

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..