Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '15

 
Kategori
Yılbaşı
 

Milli Piyangoda büyük ikramiye bana çıktı.

Milli Piyangoda büyük ikramiye bana çıktı.
 

Bugün yılın ilk günü. Dün gece eşimle sakin bir yılbaşı gecesi geçirdik. İçkinin, yemeğin çok makul oranlarda yendiği, içildiği sakin bir gece.

Sabah yeni yıla dingin bir kafa ile kalktım. Sanırım gece ifrada varmamamın bir neticesi idi bu dinginliğim. Çayı koymak için mutfağa yönlenirken aklıma kapıdan gazeteyi almak geldi. Kapıcımız da görevini aksatmamış ve gazetemizi kapıya koymuştu erkenden.

Gazeteyi aldığımda içinden bir ek düştü. Bir gece once çekilen Milli Piyangonun tam listesi idi gazetenin içinden düşen ek.

Bu eki görünce yılbaşı çekilişi  için 4 biletim olduğu aklıma geldi. Yolda karşıma çıkan satıcının ısrarına dayanamamış ve 2 bilet almıştım. Aynı şekilde 2 bilet de eşim alınca 4 tane biletimiz olmuştu.

Bu biletleri düşününce çayı pişirmeyi daha sonraya bırakıp gazetenin eki ile biletleri karşılaştırmak için salondaki koltuğa oturdum.

Ben piyango ve diğer çekilişlere pek rağbet etmem. Zira insanların kendi emekleri ile çalışarak kazandığı paranın çok daha değerli olduğuna inanırım. Bu düşünceme rağmen yılbaşlarında piyango bileti alırım. Ama sadece yılbaşlarında, o da sadece dörtte bir bilet.

Piyango listesine bakarken de en büyük ikramiyeden değil amortiden başlarım bakmaya. Bu sefer de aynısını yaptım. Elimdeki biletlerin sadece birine amorti çıkmıştı. Sırası ile listeye bakmaya devam ettim.

Bir şey yoktu biletlere. Sıra gelmişti en büyük ikinci ikramiyeye. Artık ümidim kalmamıştı. Zaten baştan da pek ümidim yoktu.

İkinci ikramiye ile elimdeki bilete baktığımda gözlerime inanamadım. Elimdeki biletle listedeki sayı aynı idi. Yani 5 milyonluk ikinci büyük ikramiye bana çıkmıştı. Gerçi elimdeki bilet dörtte bir olduğu için alacağım para da bu miktarın dörte biri idi.

Alacağım parayı düşündüm. Aslında büyük bir paraydı ama satın alacağı şey sadece oturduğum semtte küçük bir daire olabilirdi. Gerçi evim vardı, ihtiyacım yoktu. Bankaya yatırıp faizini almaktan başka yapacağım bir şey olamazdı. Yaşım yeni bir iş kurmak için çok ileriydi. Evlerim vardı. Kızlarımın benim parama pek ihtiyacı yoktu. Hayır işleyeyim desem ihtiyacı olan kişiler toplumda şekil değiştirmişti. İhtiyacı olan diye yaklaştığınız kişi oldukça varlıklı çıkıyordu. Varlıklı diye sandığınız kişi de gizli fakir çıkabiliyordu.

Kısacası ben ikramiyemi ne yapacağımı bilemedim. Tam eşime bu müjdeli haberi vereyim diye seslenecektim ki birden elimdeki listeye tekrar bakmak geldi aklıma. Liste ile bileti  tekrar gözden geçirince gözümün bana oynadığı oyunu fark ettim. Bir sayıyı yanlış okumuştum.

Bana ikramiye falan çıkmamıştı. Elimdeki biletlere sadece bir amorti çıkmıştı. Oturduğum koltukta arkama yaslanıp gözlerimi kapattım.

Kızlarımı düşündüm, torunlarım aklıma geldi. Eşimi de düşününce aslında en büyük ikramiyenin zamanında bana çıktığını anladım.

Kızlarım çok güzel okumuş ve toplumda çok iyi yerlere gelmişti. İki harika torunum vardı. 48 yıldır Üniversiteden bu yana en yakın arkadaşım olan kişi ile yaşamı paylaşıyordum. Bu sene eşim emekli de olmuştu ve artık beraberdik. Kimseye muhtaç olmadan yaşammı sürdürecek maddi olanağa sahiptim. Arkadaşlarım, sevdiklerim vardı etrafımda. Bir kaç ufak tefek soruna ragmen hayati önemi olan bir sağlık sorunumuz yoktu şimdilik. Gözüm görüyor, elim ayağım tutuyordu. Gerçi yürürken biraz zorluyordu dizlerim ama.

Bütün bunları düşününce en büyük ikramiyenin bana çıktığını anlamışınızdır sanırım.

Başka ikramiyeye ihtiyacım yok benim.

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..