Mücadele yok, Volkan var.

Yazıma Fenerbahçe ile başlamak istiyorum ama Gaziantepspor'un güzel ve etkili futboluna şapka çıkartmak ve tebrik etmek gerekiyor öncelikle. Orta alanda o kadar güzel top yaptılar ki Fenerbahçe'ye top göstermedikleri gibi, defanslarında da hiç açık vermediler. Ayrıca sert futbolları ile Fener'i sindirip, zamanında yaptıkları değişikliklerle de golü buldular, ama geçen hafta Fenerbahçe'ye 1 puan kazandıran Volkan'ı unutmuş olacaklardı ki, 3 puan'ı alamadılar. Volkan demişken bir alkış da Volkan'a sunmak gerek. Bravo Volkan. 2 hafta üst üste müthiş kurtarışlarla takımını mağlubiyetten aldı.

İdeal kadronun delindiği böyle maçlarda (Gökhan ve Edu yoktu) konunun dönüp dolaşıp transfer sorununa gelmesi kaçınılmaz. Aziz başkan yine transfer eleştirisine maruz kalacaktır ki bence de bu eleştiriler haklıdır. Geçen yazımı sola transfer şart diye bitirmiştim. Ancak bir transfer dönemi daha geçmesine rağmen sola oyuncu almadı Fener. Peki, bu sene kaybedildi, ancak altını çiziyorum ki, seneye mutlaka sola çok iyi bir transfer yapılmalıdır. Uğur'un etkisiz ve alternatifsiz oyunu devam ediyor ve tribünler bundan sıkılıyor.

Öyle bir maç yaptı ki bu akşam Fenerbahçe, ne şut çekebildi ne de kanatlardan doğru düzgün inebildi. Özellikle stoper kökenli Önder, kendini ciddi bir şekilde tekzip edip "ben burada oynamam" dedi. Burada Önder'i de çok eleştiremiyoruz ki, bu çocuk stoper mi, sağ bek mi ? Bir maç sağ'da bir maç stoper'de oynuyor. Bugün Deivid'de hiç etkili olamayınca sağ taraf Gökhan'sız son derece etkisizdi. Antep çok rahattı o bölgede. Bu arada Gökhan'ın sözleşmesini iyileştirmemek de ileride başımızı ağrıtabilir. (Yıllık 300 bin avro alıyor) Bunuda buraya not düşelim yine.

İşin ilginç yanı sahada Fener adına en çok koşan ve mücadele isim olarak sahanın en yaşlı ismini (Carlos) görmek hepimizi üzüyor. Oysa Şampiyonluklar hep birlikte mücadele edilerek kazanıyor. Birkaç isimle değil. Sol tarafta çok yalnız kaldı Carlos. Uğur'u artık eleştirmiyorum, çünkü hep tekrar oluyor. Zaten Dede ikinci yarı orada hiçbirşey yapmayan Uğur'u çıkarttı ilk olarak.

Fenerbahçe üst üste oynadığı 2 sert ve top yapan takıma karşı 4 puan kaybetti. Aslında Volkan sayesinde de 2 puan kazandı desek yanlış söylemeyiz. Fenerbahçe için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. 6 takımın şampiyonluk mücadelesi verdiği ligde en yumuşak ve dirençsiz topu Fenerbahçe oynuyor, rakipten top kapma adına ve rakip sahada üretkenlik göstermek adına çok vasat bir görüntü çiziyor. İdeal kadrodan birkaç adam eksildi mi Fener'de açıklar veriliyor. Tüm bunlara birde Dede'nin İspanyol dayanışması eklenince Guiza ve Josico'lu tercihlerle eksik oyunlar ortaya çıkıyor.

Ortada net bir tablo var ve Dede bunu kabul etmelidir. Semih sakat değilse Guiza'nın yerine oynar. Semih sakat mı ? Sakat değilse neden oynamıyor ? Bu bilmece ne zaman ve nasıl çözülecek bilemiyorum ? Deniz'de bu formuyla Josico'nun yerine oynar.Ama bakıyorsunuz Deniz yerine Josico oyuna giriyor. Maldo'dan kurtulmuştu Fener, sanırım bu akşamdan itibaren de Josico'dan kurtulmuş olacak.

Josico demişken, bugün çok ilginç bir an'a şahit olduk ki, o da Josico'nun oyuna girdikten birkaç dakika sonra ve oyun devam ederken ve Fener de golü yemişken, kendi kendine sakatlandığını ileri sürüp, direkt soyunma odasına doğru "kaçıp" gittiğini gördük. İstifa edercesine. Kimse birşey anlamadı. Bu sahne bana 2001 yılındaki Antep maçını anımsattı ve o maçta da kâbus bir oyun ortaya koyan Baliç ikinci yarıya çıkmamış ve taksiyle evin yolunu tutmuştu. O maçı Fener 0-3'den 4-3 almıştı. Bu akşam'da Josico oyundan çıkıp, Alex ile golü bulunca "kazanacağız" sandım! Ama papaz her zaman pilav yemezmiş. Josico tünel'e kaçıp giderken acaba Başkan "kandırıldığını" hissetti mi ? Ben hissettim de...

Puanlar ikişerli sıra halinde kaçıp gidiyor, Kadıköy'den. Sivas'ın, Trabzon'un mücadelelerini gördükçe şampiyonluk hayalleri de zorlaşıyor. Üstelik kötü bir fikstür gerçeği de mevcut. Fenerbahçe uzun bir zamandan sonra Avrupa defterini de sezon sonu kaybedebilir. Önlemini alması gerek, şampiyonlar ligi şampiyonluk kadar değerliyken ve Fenerbahçe bu lige çok yakışıyorken takımın daha çok mücadele edip, şampiyon olamasa bile en azından avrupa macerasının içine kendisini mutlaka sokması gerekir. En azından Türkiye kupası bunun için çok iyi fırsattır, hemde en az maçla.

Toparlanmak gerek...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
01 Şubat 2009