Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Münevver filmi

Münevver filmi
 

Beklenen gün geldi ve Münevver'in katili Cem, teslim oldu. Katil demem yanlış oluyor bu noktada. Dün İstanbul valisi de aynı şeyi söylemişti; suçu sabit olana dek 'Katil ' demememiz gerekiyor (!).

Gündeme yeni bir bomba düşünceye kadar - ki, umarım düşmez- gündem hep Cem olacak. Hepimiz avukat, savci, hâkim kesilip kendi görüşlerimizi bildireceğiz. Bakın, ben yapmaya başladım bile!

' Empati ' kelimesiyle tanışıklığımız yenidir bizim. ' Kendini benim yerime koy ' derdik eskiden. Nedense kimsenin işine gelmiyor empati yapmak, kendini başkasının yerine koymak.

Kendinizi bir an için Münevver'in annesi yerine koyun, sonra da Cem'in annesinin yerine. Nasıl? Kolay değilmiş değil mi? Yavrunuzun boynu gül dikeninden çizilse aklınız çıkar, değil mi? Şu nefret etttiğim, seyredenlere de hayret ve esefle baktığım ' Testere ' filmindeki gibi testereyle yavrunuzun boynu kesilseydi? Ya da yavrunuz, elinde testereyle birinin boynunu kesseydi? Yazarken bile irkiliyorum her iki durumda da.

Aslında yazmak istediğim tam olarak bunlar değil. Bütün bunlar kadar içimi acıtan, isyan ettiren başka bir şey var; bu olayın filminin çekilecek olması. Empatiye burada da ihtiyacımız var işte. İyidir ya da kötüdür, ilgili ya da ilgisizdir, ortada iki aile var. Hadi aileleri geçtim, bu filmi seyredecek binlerce insan olacak. Zaten her anı medyaya yansımış, gizlisi saklısı kalmamış bir acı olayın filmi neden yapılır ki? Konu sıkıntısı mı çekiyorlar acaba?

Gözyaşlarının üzerine film kurmak size ne kadar etik geliyor, bilemem. Bana hiç etik gelmiyor. Hem şimdi Cem de teslim oldu. Ellerindeki senaryoyu ne yapacaklar merak ediyorum. Tutuklanma sahnelerini de eklerler muhtemelen. Bakarsınız Cem, önce filmde yargılanıp ceza alır.

Bu tür filmler elbette çekiliyor. Ama aradan yıllar geçtikten sonra. Yok, bizim sinemacılar dayanamadı. Sıcağı sıcağına çekerler ve vizyona sokarlarsa, halk da meraktan sinemalara koşacak, bol bol gözyaşı dökecek, gişelerde hasilat rekorları kıracaktı film. Az önce de yazdığım gibi, Cem'in teslim oluşu, senaryolarını gözden geçirmelerine neden olacak. Kaba bir deyişle ' Doğmamış çocuğa don biçmişlerdi ' . Hangi ülkede olduğu üzerine bir bahis oynanmadığı kalan Cem, burunlarının dibinden çıktı.

Film yapımcılarına sesleniyorum; eğer konu sıkıntısı çekiyorsanız, bütçeniz elverirse bir ' Sel'deki Metropol ' filmi yapın da görelim. Filmi yapmakla da kalmayın, suçluları da afişe edin filmin senaryosu içinde. Filmi çekmek için o kadar çamurlu suyu nereden bulacağınızı düşünüyorsanız, üzülmeyin. Karakışın eli kulağında. Nasıl olsa aynı felaket sahneleri - ne yazık ki - tekrar yaşanacaktır. Gerçi bu film de gözyaşları üzerine kurulmuş bir film olur ama; hiç değilse gerçek suçluları göstermesi açısından toplumun uyanmasını sağlar.

Münevver'in anısını kirletmeyin artık.
 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara