- Kategori
- Güncel
Mustafa Kemal ve Türk düşmanları son darbeyi vurmaya hazırlanıyor...

Bu gün 10 Kasım. Biz sanki 1938 de gibi derin bir yas içindeyiz. İçmiz acımaya devam ediyor. Yaralar geçen bunca yılın ardından tabii kabuk bağladı. Öyle de olması lazım zaten. Büyük önderin “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye cumhuriyeti ilalebet payidar kalacaktır” şeklindeki uyarı cümlesi, gitmemiz gereken yolu da aydınlatmıştı. Sanırım bu güm içimizdeki bu zehirli acının bir sebebi de ona verdiğimiz sözü tutamamamızdandır.
Onun ölümü ile birlikte yürürlüğe sinsice konan unutturma ve hayatımızdan silme politikaları, uzun yıllar içinde meyvelerini verdiler. Bu gün sadece Mustafa Kemal Atatürk değil Türk olduğumuz bile unutturulmak isteniyor. Atatürk'e ve Türklüğe yapılan her türlü saldırı ve ihanet, engin hoş görü sınırları içinde teşvik ediliyor. 1980 lerde uygulamaya konulan Türk ulus devletini çökertmenin son uygulamaları bu gün kimilerini keyifle gülümsetecek düzeye geldi bile. O birileri biliyor ki bu millete Atasını ve Türk olduğunu unutturursan Osmanlının yıkılış dönemine kolayca geri döndürürsün.
Bu sabah bir yandan buruk ve buğulu gözlerle saate bakarken, bir yandan da yolun akıp giden trafiğine dalmışım. 9,05 de sirenler çalmaya başladı ve araçların büyük çoğunluğu, (çok şükür) durarak kornalarını sirenle birlikte çaldılar. Ancak bir kısım araç hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam etti. Bunlar hiçde birkaç araç değildiler. Bunlar Atatürk ve Türk kelimelerini unutanlardı.
Tabii bunları çok da kınamamak lazım. “Her 10 Kasımda mezar başında sap gibi durmak” olarak konuyu algılayan bir zihniyetin devamı idi onlar.
O zihniyet ki ortaya sebepler koyup Türk halkına zafer bayramını, Cumhuriyet bayramını kutlamasını engellemişlerdi.
O zihniyet ki, vatan sevgisinden yoksundu.
O zihniyet ki göğsünü gere gere ben Türküm diyemiyordu.
O zihniyet ki, Mustafa Kemal yıkılmış bir imparatorluktan bağımsız, şerefli bir Türk devleti kurmaya çalışırken, bu uğurda yedi düvelle savaştığı yetmiyormuş gibi bir de yandaş hanedanla uğraşırken ülke nasıl kurtulur yerine hangi ülkenin mandası olursak önümüze daha çok yem koyarlar tartışması yapıyordu.
O zihniyet ki, yeni anayasa diye anayasadan Türk ve Atatürk isimlerinin çıkması gerektiğini korkunç bir pişkinlikle savunabiliyordu.
İşte o zihniyet iki dakika saygı duruşuna bile tahammül edemiyor, geçip gidiyordu...
İşte o zihniyet türk milletine son darbeyi vurmaya hazırlanıyordu...
İzmir 2011