Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mutluluk dersleri-2: Yaşama güzel bakmak!

Yaşamak güzeldir. Ama güzel gören için yaşamak zevk verir. Siyah gözlük takanların her yeri karanlık görmesinden daha doğal ne var?

İnsan bir muamma. Anlık duygulara göre renk değiştiren, bir anda hüznün en koyu derinliklerinden mutluluğun zirvesine bir tebessümle, bir haberle, bir sevgi sözcüğüyle çıkabilen bir değişken varlıktır insan…

Sürekli mutluluk hali ancak ruhsal olgunluğa, rindlik düzeyine ulaşanlar, kemâle erenler içindir.

Geri kalan bizler yaşam ırmağının akıntısına kapılıp acıdan sevince, hastalıktan iyiliğe, karamsarlıktan iyimserliğe, mutsuzluktan mutluluğa savrulup duruyoruz.

Peki yok mu bir yolu bu mutluluk halini en azından baskın yaşam halimiz yapmanın?

Elbette var. İlk satırda verdik formülünü: güzel görmek + güzel düşünmek = yaşamdan zevk almak.

Siyah gözlüklerle bakın bir etrafınıza: savaşlarda yüzlerce çocuklar ölüyor, Afrika’da insanlar açlıktan kırılıyor, oğul anne babasını miras için sinsice öldürüyor, ozon tabakası delinmiş, kuraklık almış başını gidiyor, hastalıklar yayılıyor, yılda onbirmilyon insan kansere yakalanıyor ve yedi milyonu ölüyor.

İşte size kapkara bir yaşam cehennemi tablosu!

Bu tabloya kendi yaşamınızdaki hüzünleri, acıları, ayrılıkları, trajedileri, yaşanmamış sevgileri, ihanetleri, yoklukları, yoksullukları, hastalıkları da ekleyin.

Zifiri karanlık bir dünyaya hoş geldiniz. Yaşamın anlamı kalmaz.

Oysa gözlüğünüze iyimser bir pembelik katarsanız tüm manzara değişecektir:

İlkbaharın binlerce renkteki çiçekleri, bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran teknolojiler, daha aydın ve daha eğitimli insanlar, ülkeler, ırklar, milletler arasında gittikçe yıkılan duvarlar, kurulan dostluk ve sevgi bağları. Elli yıl önce yüzbinlerce insanı öldüren hastalıklara bulunan tedaviler, insanoğlunun uzayı keşfetme başarıları…

Buna kendi yaşamınızdaki güzellikleri de katın: yarın önünüze çıkabilecek güzellikler, sevgiler, sağlıklı oluşunuz, sevdiklerinizle birlikte olma, ayrılıkların bitmesi, yarına dair umutlarınız…

Yeter ki güzel bakmayı başarın. Hazreti Peygamber (S.A.V.) bir gün bir yerden geçerken bir köpek leşi gördü. Yanındakilerin hepsi pis koku ve görüntüden dolayı yüzlerini çevirdiler. O ise şöyle diyordu: “Ne güzel dişleri var!”

İşte yaşamı güzelleştiren sır bu! Güzel görebilmek. En çirkin görünen olayların ardında bile güzelliği fark edebilmek. Yaşam o zaman güzel.

Başka bir öykümde anlatacağım burada yalnızca örnek olarak vermek istiyorum. İngiltere’den dönmüş, Bitlis’in Hizan ilçesindeki görevime gitme hazırlığı yaparken bir motosiklet kazası geçirip kollarım kırıldı ve kaslar yırtıldı. Çok üzüldüm. Hiçbir ihtiyacımı kendim karşılayamıyordum. O halimle gittim Hizan’a.

Peki görünüşte kötü olan bu olayın ardındaki güzellik neymiş biliyor musunuz?

Hizan’a gittiğimin üçüncü günü yol kesen teröristlerin eline düştüm. Dört saat kaldım ellerinde. Ama kırık kollar ve yara bere içindeki yüzle değil kaymakama, memura bile benzetemediler. Ve hiçbir sorguya tabi tutulmadan, yaralı olduğum için bir kenarda tuttular.

O zaman anladım ki o çirkin görünen kazanın ardında aslında büyük bir güzellik varmış. Allah o kazayı, yaşamımı kurtaracak bir aracı yapmış.

Lütfen siz de güzel bakın yaşama!

Sabah kalktığınızda aynaya gülümseyin inadına! İnanın siz gülümserken içinizdeki mutsuzluk ve öfkenin, karamsarlık ve acının yavaş yavaş eriyip gittiğini göreceksiniz.

Yani mutluluğun formülü burada.

Güzel görebilmekte yaşamı.

 
Toplam blog
: 51
: 2739
Kayıt tarihi
: 15.07.06
 
 

1961 yılında Çorum’un Osmancık ilçesinde dünyaya geldim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde li..