Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '07

 
Kategori
İnançlar
 

Mütteka nedir?

Mütteka nedir?
 

(Mevlevilikte 'CAN' tabir edilen dervişlerin çile çekme süreleri bin bir gündü. Dervişlerin bin bir günlük çile süresi içerisinde, 'ERBAİN' denilen kırk günlük süre içerisinde az yemek yemeleri, az su içmeleri ve az uyku uyumaları gerekmekte idi.

Kırk günlük süre içerisinde dervişler uzanıp yatarak uyuyamazlardı. Bunun yerine sivri ucu yere koyup, yukarı kısmındaki kavisli yerini çenesinin altına dayayarak, kısa bir müddet uyuklayarak uykusuzluklarını gidermeleri için, 'dayanılacak alet, yardımcı ve yardım eden manalarına gelen', 'Mütteka veya Muin' denilen bastonlar yapılmıştır.)

Tanım, Hz. Mevlana'nın müzesinde Müttekaların sergilendiği kısımda verilen 'Mütteka' tanımının aynısıdır.

Geçtiğimiz günlerde ikinci kez Mevlana Müzesini ziyaret ettim, insanın içine işleyen ve uzunca bir zaman peşini bırakmayan huzurlu gülümsemeyi hala taşıyorum yüzümde. Aslında bildiğim çok az şey ile sınırlı 'Hz. Mevlana' ve 'Mevlevilik' ama bugünü kendim için başlangıç ilan edip araştırmak/öğrenmek istiyorum...

Mevlana Müzesi'nden çıkışımla birlikte aklımda kalan en net görüntü Mütteka'ya ait olduğu için öncelikle en kısa yoldan (İnternet) araştırmak istedim ancak umduğum kadar çok bilgiye ulaşamadım malesef. İnsanların inançları için oturdukları yerde çenelerini bir değnek yardımı ile yukarda tutmaları fikri başını kuma gömüp istediklerini yapan insanların var oldukları günümüzde son derece ulvi göründü bana açıkçası...

En kısa haliyle bin bir günlük çile süresi ile ilgili ulaştığım bilgiler:

Bin bir gün müddetle usul ve adaba uygun olarak on sekiz değişik hizmet görüldüğü ve çile müddetinin bin bir gün olması ile ilgili olarakta Hz. Mevlana'nın hayatı boyunca çıkarmış olduğu halvetlerin (tasavvuf yolunda olgunlaşmak ve ilerlemek için belli bir müddet tenhada kalma hali) toplamının bin bir gün etmesi veya Cenab-ı Hakk'ın bin bir ismine karşılık olarak bin bir gün zikir ve hizmet etmekle ilgilendiriliyor.

Ayakçılıktan başlayarak bin bir gün boyunca; ayakçı, çerağcı, süpürgeci, dışarı kandilcisi, yatakçı, tahmisçi, içeri kandilcisi, içeri meydancısı, somatçı, pazarcı, dolapçı, bulaşıkçı, şerbetçi, abrizci, çamaşırcı, dışarı meydancısı, halife dede, kazancı dede olmak üzere on sekiz değişik hizmeti görür; kendisine Mevleviliğin tarihçesi hakkında bilgi verildikten başka Farsça öğretilir, Hz. Mevlana'nın Mesnevi'si yanında, Eflaki'nin Menakıbü'l-arifin'i ve başka lüzumlu eserler okutulur; kabiliyetine göre hat, musıki, tezhib, şiir vb. talim ettirilir; sema çıkarttırılır. Sema çıkaran dervişe bir sikke verilerek mukabeleye katılmasına izin verilir.

On sekiz değişik hizmeti yapmakla geçen bin bir günün sonunda, kendisine müddetin dolduğu haber verilip derviş elbisesini giyerek yeni bir sürece başlanması sağlanmış olur.

Tüm bu bilgilerin yanında, 1924 yılında dergah ve tekkelerin kapatılması kanunu çıkar çıkmaz Mustafa Kemal Atatürk Mevlana dergahı ve türbesini kendi eşyası ile Müze haline getirilmesi hakkında emir vermiş.

Rahmetli Cemal Kutay'ın Mustafa Kemal Atatürk'e emrindeki yardımcılarının “Paşam Hz. Mevlana’nın makamını müze haline getirmeniz üzerine halk buraya akın etmeye başladı. Bu bir sakınca doğurmasın” demeleri üzerine Atatürk’ün verdiği cevap;

“-Eğer, Hz. Mevlana’yı hakkıyla tanımak ve benimsemek için ziyarete gitmekte olduklarına inansam öteki dergahların da açılmasını sağlardım. Çünkü, Hz. Mevlana’yı tanımak ve anlamak zaten diğer tüm tehlikeleri de ortadan kaldırmaktadır.” anlatımı araştırmak ve öğrenmek konusunda bana yol gösterici oldu.

www.mevlana.com

Fotoğraf makinemden çıkan müzeye ait kareleri aşağıda görebilirsiniz.

 
Toplam blog
: 41
: 1436
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

27 yıl geçmiş ilk günden bu yana... Okullar okunmuş, MBA'ler yapılmış, Amerikalara gidilmiş, hayat h..